TEBRİK EDİYORUM
Konumuza girmeden önce Türkiye Futbol Federasyonu seçimiyle ilgili birkaç kelam etmek istiyorum. Normalde futbol benim konum değil ilgilileri yazıp çiziyor, biz de okuyoruz. Ancak federasyon seçimlerinde Samsunspor başkanının ifadeleri hoş olmadı. Oy verirsiniz vermezsiniz o ayrı bir konu ama Trabzonspor’la problemler nedeniyle İbrahim Hacıosmanoğlu’nu desteklememiz yanlış olur türünden ifadeler yanlış ifadelerdir. Futbol toplumun çok önemsediği ama benim ilgi alanımda olmayan bir etkinliktir, bana göre ne dünyada ne de ahirette hiçbir işime yaramayacak bir faaliyettir ama toplum önemsediğinden gündemimizden düşmüyor. Amacı centilmenlik ve eğlenceden ibaret olan bir spor faaliyeti için düşman olmaya veya kırıp dökmeye hiç gerek yok. Seçilen başkan Of’lu, hemşehrimiz, umarım adaletli davranır ve spordaki haksızlıkları ortadan kaldırır. Siyasetin spora müdahil olmaması bakımından seçilmesinin doğru olduğu kanaatindeyim. Siyaset her şeye müdahil olmamalı, siyasetin alanına girmeyen konulara müdahil olmak doğru değildir, umarım bu seçimden ders çıkarmışlardır diyerek bu konuyu kapatıp asıl konumuza girmek istiyorum.
Geçtiğimiz cuma günü kız kardeşimin eşinin tıkanan damarlarını açmak için yapılan operasyon nedeniyle tıp fakültesindeydim. İşim olmadıkça kamu kurumlarına gitmek gibi bir adetim olmadığından tıp fakültesi hastanesine de çok seyrek giderim. OMÜ’nün halkla iç içe olan ve bölgenin en önemli hastanesi olan tıp fakültesi hastanesiyle ilgili eskiden pek çok şikayet gelirdi, son iki yıldan beri neredeyse hiç şikayet gelmedi. Bunun nedenini cuma günkü hastane ziyaretinde anlama fırsatım oldu. Hastanenin fiziki yapısından temizliğine, hocaların hastalara karşı davranış biçimlerinden yaptıkları uygulamalara ve hastane yöneticilerinden personeline dek gayet samimi ve uyumlu bir ortamın olması başarıyı da beraberinde getirmiş. Eskiden hastane yöneticileri kendi aralarında kavgalıydılar, başhekimle dekan uyumsuz olurdu, rektör, rektör yardımcıları, genel sekreter farklı tarafa çeker bu kavgadan hem üniversite sıkıntı çekerdi hem de hizmet aksardı.
Gördüğüm manzara gerçekten güzel bir manzaraydı. Hastamıza anjiyo yapan Doç. Dr. Murat Akçay Hoca hem işinin uzmanı, hem çok samimi ve mütevazı hem de hastaya karşı davranışları on numara bir hoca. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Cengiz Çokluk nahif ve mütevazı kişiliği ile örnek bir şahsiyet. Hastane Başhekimi Prof. Dr. Davut Güven de mütevazı, çalışkan ve samimi kişiliği ile personelin ve idarecilerin gönlünü kazanmış, yüzünden gülümsemenin eksik olmadığı bir idareci. Hastane Başmüdürü İsa Erfalay, Müdürler İbrahim İnan, Osman Gül ve diğer müdür arkadaşlar da uyumlu ve kavgasız yöneticilik örneği gösteren idareciler. Uzun zamandan beri bu kadar zaman ayıramadığım tıp fakültesi hastanesinin bu uyumlu çalışması beni çok mutlu etti, yöneticilerin tamamını tebrik ediyorum.
Saat 14.00’da gittiğim hastaneden saat 18.30’da çıkacağım zaman başhekime uğrayıp teşekkür edeyim diyecekken bir de ne göreyim; dekan ile başhekim mesai bitmiş olmasına rağmen akşam bir araya gelip değerlendirme yapıyorlar. Bu uyumun nedeni elbette başta kendi kişilikleridir ama şu da bir gerçek ki bu kadroyu rektör kurdu. Daha önce rektöre yanlış atamaları nedeniyle çok kızıyordum, bu köşeden de defalarca yazdığımı beni okuyan herkes bilir. Ama gelinen noktaya bakıldığında gayet güzel bir ekiple güzel işler yapılmış. Ek hizmet binalarının yanında Türkiye’nin yedi borçsuz hastanesinden birisinin OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi olması yöneticilerinin başarısıdır, kendilerini tebrik ediyorum. Hastanede yemek yeme fırsatım olmadı ancak gerek personel gerekse de hastalardan aldığım rapor yemeklerin gayet güzel ve sağlıklı olduğu yönünde oldu. Rektör, daha önce ihale yoluyla alınan yemek hizmetini ısrarla iptal edip yemeklerin hastanenin kendi imkanlarıyla yapılmaya başlanması isabetli olmuş. Sadece bununla da kalmamışlar kantinlerdeki fiyatlar da makul seviyede tutulmuş, garibanların alışveriş yapabileceği fiyatlar uygulamaya konulmuş, bu da gayet güzel bir uygulama. Normal şartlarda rektör atamasının yapılacağı şu tarihlerde OMÜ ile ilgili yazı yazmayı düşünmüyordum ama eniştenin rahatsızlığı bizi oralara götürünce gördüklerimi yazmaktan da geriye kalmak haksızlık olurdu. Sözlerime son verirken emeği geçenleri tebrik ediyorum. OMÜ ve şehrimiz için hayırlısı ne ise onun olması temennisiyle esenlikler diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.