Mehmet Ali Coşkuner

Mehmet Ali Coşkuner

TÜİK ve ENAG

2024 yılına damgasını vuran konulardan biri, enflasyon rakamlarındaki farklılık oldu. Bir yanda resmi verileri açıklayan TÜİK, diğer yanda ise bağımsız bir araştırma grubu olan ENAG var. Her iki kuruluş da enflasyon verilerini açıklıyor, ancak sonuçlar arasında derin uçurumlar bulunuyor.

TÜİK, devlet tarafından onaylanmış standart bir ürün ve hizmet sepeti kullanarak enflasyonu hesaplıyor. Her ay düzenli olarak sahadan topladığı verilerle oluşturduğu TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi), resmi enflasyon oranı olarak kabul ediliyor. Bununla birlikte, TÜİK’in veri toplama yöntemi ve sepetteki ürün ağırlıkları zaman zaman eleştiriliyor.

Öte yandan, ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu), akademisyenlerin ve bağımsız ekonomistlerin oluşturduğu bir platform. ENAG, daha geniş bir ürün ve hizmet sepeti kullanarak TÜİK’ten bağımsız bir hesaplama yapıyor ve genellikle daha yüksek enflasyon oranları açıklıyor. Bu nedenle, ENAG’ın verileri resmi oranlardan çok daha yüksek çıkıyor. Örneğin, 2024 yılı Haziran ayında TÜİK yıllık enflasyonu %71,60 olarak açıklarken, ENAG bu oranı %113,08 olarak açıkladı.

Yıl boyunca TÜİK ve ENAG’ın açıkladığı enflasyon oranları arasındaki fark dikkat çekici gidiyor. Temmuz 2024’te TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyon %61,78 iken, ENAG %100,88 oranında enflasyon bildirdi. Ağustos ayında ise TÜİK yıllık enflasyon oranını %51,97 olarak duyururken, ENAG bu oranı %90,35 olarak açıkladı. Eylül 2024’te TÜİK enflasyon oranını %49,38 seviyesine çekerken, ENAG %88,63’lük bir enflasyon oranı hesapladı.

Bu kadar büyük farkların temel sebebi, kullanılan metodolojik yaklaşımlardaki farklılıklar. TÜİK, fiyat artışlarını belirli bir sepet ve standart bir yöntemle hesaplıyor. Buna karşılık, ENAG daha geniş bir veri seti ve alternatif istatistiksel yöntemler kullanıyor. Bu durum, enflasyon oranlarının arasındaki farkı açıyor. Özellikle temel gıda ürünleri, kira artışları ve enerji fiyatlarındaki farklı hesaplama yöntemleri, ENAG’ın açıkladığı oranları daha yüksek kılıyor.

Vatandaş açısından bakıldığında, bu karmaşa kafa karıştırıcı oluyor. TÜİK’in verileri resmi politika yapıcılar için bir rehber niteliğinde, ancak günlük hayatta hissedilen fiyat artışları ENAG verilerine daha yakın olabiliyor. Temmuz ayında TÜİK’in açıkladığı aylık enflasyon %3,23 iken, ENAG aynı ay için %5,91 oranında bir artış bildirmişti. Vatandaşın cüzdanındaki gerçek enflasyonun hissiyatı, resmi rakamlarla bağımsız veriler arasında gidip geliyor.

TÜİK ve ENAG’ın açıkladığı enflasyon oranları, sadece sayısal bir tartışma değil; aynı zamanda halkın geçim derdine ışık tutan önemli bir konu. Bu iki veri arasındaki fark, enflasyonun nasıl hesaplanması gerektiğine dair daha geniş bir tartışmayı da beraberinde getiriyor.

Ekonomi ve hayat pahalılığı gibi konular, her zaman tartışmalı olmuştur. Ama kesin olan bir şey var: Enflasyonun etkisi günlük hayatımızda hissedilmeye devam ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Ali Coşkuner Arşivi
SON YAZILAR