VİCDANLI OLMAK LAZIM

Olaylara bakarken anlık değil geçmişiyle geleceğiyle düşünerek vicdanımızın sesini dinleyerek düşünmemiz lazım. Spordan siyasete, tarihten inancımıza dek her şeyi değerlendirirken bu ölçülere dikkat etmek zorundayız. Sporla çok ilgim olmamasına rağmen Samsunspor yüzünden çektiğim sıkıntıları, ödediğim bedelleri bir Allah bir de ben bilirim, bu gazeteyi kurma nedenim de budur. Onca sıkıntı çekmeme rağmen sıkıntılı günlerimde yanımda bir Allah kulunu bulamamış olmama rağmen olaylara hep objektif baktım. Samsunspor’un geldiği noktaya bakınca canımız sıkılıyor, herkes kulüp başkanına verip veriştiriyor, neden bu noktaya gelindi diye toplum adeta ateş püskürüyor. Bizim işimiz de işte tam bu noktada vicdanımıza danışıp objektif olarak olayları değerlendirmektir. Konuyla ilgili uzmanlarla uzun bir istişare ettim, neden bu noktaya gelindi diye sordum, aldığım ortak cevap; başkan para harcama konusunda dedikleri gibi cimri davranmıyor. Adam Allah için harcıyor ancak sorun, spor adamı olmaması ve kulüp yönetmeyi kendi ticari işletmesi gibi zannederek her şeye müdahale etmesidir. Şayet işi teknik adamlara bıraksa çok daha iyi olurdu fikri ortak kanaat olarak dillendirildi.

Buraya kadar olanı işin teknik boyutu, gelelim işin sosyal ve ekonomik boyutuna. Bu takım yıllarca ekonomik sıkıntılar yüzünden çekmedik çile yaşamadı, şehrin iş adamlarından siyasetçilerine, bürokratlarından sporseverlerine herkesin çok üzüldüğü ama bir şey yapamadığı günleri unutmayalım. Takımın kayyuma kaldığı günlerde yaşananları unutmayalım. İnsanları eleştirirken azıcık merhametli olmak zorundayız. Yüksel Yıldırım benim babamın oğlu değil ama adam dünyanın borcu olan bir kulübü aldı tüm borçlarını ödedi, Süper Lig’e çıkardı; bu takdire şayan bir durum. Gelinen noktada kulüp küme de düşebilir hiç sorun değil, sporda düşmek de var çıkmak da var, insanlara bu kadar yüklenmemek lazım. Bu konuyu burada kapatıp ikinci konumuza girmek istiyorum.

Malumunuz siyaset ısınmaya başladı, yerel seçimlere şuracıkta altı ay gibi kısa bir zaman dilimi kaldı. Millet İttifakı dağıldı gibi bir şey, bu şartlarda Cumhur İttifakı silip süpürür gibi gözüküyor ama adaylar da çok önemli. Büyükşehir adayı çok önemli, Mustafa Başkan devam edeceğim diye uğraş veriyor, Vezir Hazretleri yerel yönetimlerin başında olduğuna göre işi biraz zor. Kaldı ki zaten sağlık sorunları var, anketlerde de sıkıntılı. Kimin aday olacağı çok belli olmasa da aday adayları ağır ağır ortaya çıkmaya başladı. Bana göre CHP, Hayati Tekin veya İshak Memişoğlu’nu aday yaparsa iş yapar, her ikisi de sevilen ve mesleklerinde başarılı insanlar. Toplum AK Parti’ye çok tepkili, emekliye verilen beş bin lira kimseyi memnun etmedi, bu para seyyanen herkese verilmeliydi. Bu da yetmezmiş gibi çalışan emeklilere verilmemesi işin daha da vahim boyutu. Hiçbir emekli bu durumdan memnun olmadı, insanlar ateş püskürmekte. Bu durum yerel seçimlerde ciddi anlamda sıkıntı olacak. Yerel seçimlerde millet adaya oy verir denilse de toplum hiç de öyle söylemiyor, ocak ayında yapılacak zam da beklentilere cevap verecek gibi gözükmüyor. Yok enflasyon oranıymış, yok şuymuş yok buymuş… Bunları geçin efendim, vatandaşa en az seyyanen beş bin lira verilecek ki memnun olsun. Bu durumları göze almadan seçime gidilirse Millet İttifakı'nın dağınıklığına rağmen kesinlikle seçimi almaları mümkün gözükmüyor. Aday adayları ile ilgili daha geniş bir yazı yazacağım, şimdilik bu kadar. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR