YANGINA BENZİNLE GİTMEK
YANGINA BENZİNLE GİTMEK
Konumuza girmeden son günlerde artan covid vakaları nedeniyle vefat eden eş dost ve tanıdık arkadaşlara Allah’tan rahmet diliyorum. Bu illet çok kötü aman ne olur dikkatli olalım, kurallara harfiyen uyalım, tedbirimizi alıp takdiri Allah’a bırakalım. Uzun yıllardan beri tanıdığımız Mahya Diş Deposu sahiplerinden Yalçın Ataç yoğun bakımda, kardeşi ve annesi ise vefat etti. Kardeşi hayat dolu henüz ellili yaşların başında bir arkadaşımızdı. Demek ki bu iş öyle hafife alınacak bir iş değil. Pandemi bize dünyanın ne kadar boş olduğunu, ne kadar malın mülkün olursa olsun küçücük bir mikroba karşı ne kadar çaresiz kaldığımızı, yüce Rabbimizin insanları nasıl imtihan ettiğini bir kez daha öğretmiş oldu. Bu arada Vali beyin de karantinada olduğunu öğrendik, ona da Allah’tan şifalar temenni ederek konu başlığımıza geçmek istiyorum.
On beş günden beri gündemden düşmeyen Maarif Hareketiyle ilgili haber yapmak istemedim. Neden istemedin derseniz; bakalım kim ne yazıp çizecek, olaya nasıl bakacaklar biz de ona göre yazıp çizeriz diye hiç gündemime almamıştım. Ancak konu on beş günden beri gündemden düşmeyince can sıkmaya başladı. Asıl can sıkıcı tarafı da ne biliyor musunuz; Allah kulu bu olayı yatıştıralım, yangına benzinle gitmeyelim demiyor. Her Allah’ın günü ya canlı yayınlar yapılıyor, spikerler donanımsız hiçbir şeyden haberleri olmadan haberler yapılıyor ya da sosyal medya sayfalarından yazılıp çiziliyor. Bir Allah’ın kulu da çıkıp bu kavgayı sonlandıralım veya olayın doğru yönünü yazıp toplumu bilgilendireyim demiyor. Öncelikle Maarif Hareketi nedir ona bir bakalım. Maarif Hareketi, eğitimdeki kaliteyi yükseltmek, verilen eğitimin amacına ulaşıp ulaşmadığını ölçmek ve değerlendirmek için Milli Eğitim Müdürlüğünün başlattığı bir projedir. İçeriğinde ölçme, değerlendirme ve öğrenci öğretmen, veli idareci arasındaki iletişimi ve çalışmaları kontrol eden çalışmadan ibaret bir projedir.
Projeye kimler karşı çıkıyor? Çalışmak istemeyen, yattıkları yerden maaş almaya alışmış birkaç öğretmenle birkaç idareci. Allah aşkına sorarım size; pandemi döneminde öğretmenler ne iş yapıyorlar? Okula mı gidiyorlar, derse mi giriyorlar yoksa sabah sekiz akşam beş mesai mi yapıyorlar? Toplum olarak öyle enteresan bir hale gelmişiz ki aklınız şaşar. Kimse aldığı maaşı hak etme derdinde değil, herkes yattığı yerden para alma derdinde. Hal böyle olunca da eğitime katkı sağlayacağından en ufak bir şüphe olmayan Maarif Hareketini istemeyenlerin isteyenlerden çok olması kadar makul bir durum olmaz. Milli Eğitim, daha kaliteli eğitim olması için proje yapmış, geçmiş dönemde de bu yılda da valilik projeye onay vermiş. Bu saatten sonra bu projeden vazgeçmek demek eğitimin kalitesini düşürmektir, buna da hiçbir devlet yetkilisinin onay vereceğini sanmam.
Gelelim bu işin taraflarına. İşin arka planında Bafra’da üç beş müdürle Atakum’da birkaç müdür var. Bu yıllardır siyaseti arkalarına alıp okula uğramadan, iş yapmadan ötede beride gezip, siyasetçilere yalamalık yapan müdürlerin sendikaya yaptıkları baskı sonucunda sendikanın taleplerine kulak tıkayamamasından kaynaklanmaktadır. Ben sendika başkanı olan arkadaşımızı da anlıyorum, durduğu yer üyelerinin menfaatini korumaktır ama üyeler yattıkları yerden maaş almak istiyorsalar ki burada durum bu, o zaman kimse kusura bakmasın biz doğru olanın yanında dururuz. Biz sendika başkanı kardeşimizi de severiz, Milli Eğitim Müdürünü de severiz. İkisi de güzel insanlar, bu tür gereksiz tartışmalar yüzünden aralarının bozulmasından da rahatsız oluruz, kamuoyunun bu konuda rahatsız edilmesinden de rahatsız oluruz.
Efendimiz “Ela uhbiruküm bişirarüküm, müfsidine beynel ehabbetti…” ile başlayan bir hadisi şeriflerinde; ‘Sizin en şerlileriniz birbirini seven iki kişinin arasını bozanlardır.’ buyurmaktadır. Bizim işimiz kavga edenlerin kavgasından nemalanmak olmamalı, tam aksine kavga eden iki insanın arasını bulmak olmalı. Aynı camianın insanı olan insanların kavgalarından nemalanmak isteyen ahlak fukaraları unutmasınlar ki bu fakir burada ve doğru neyse onu yapacağından en ufak şüpheleri olmasın. Sözlerimi bitirmeden şunu da belirtmek isterim ki şehrimiz bürokrat bakımından son yılların en güzel dönemini yaşamaktadır. Valisinden emniyet müdürüne, büyükşehir başkanından müftüsüne, rektörlerinden milli eğitim müdürüne çok kaliteli insanlar yönetim kademelerinde. Elbette ki onların da hataları olacak ve biz de yazıp çizeceğiz ama kırıp dökerek değil, yapıcı eleştiriler yaparak doğruları da ortaya koyarak işimizi yapacağız. Sanırım matlup hâsıl oldu, kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.