YASAKLAYIN YA DA KAPATIN ANCAK NEREYE KADAR!

Evet, Cuma günü itibari ile Anayasa Mahkemesi bir partiyi daha tarihin karanlık sayfalarına gömdü. Dün itibari ile de DTP grubu meclis çalışmalarından fiilen çekildiklerini açıkladılar ve ortalık toz duman. Kimisi Sine_i Millet" den, kimisiyse ara seçim halinde doğabilecek istikrarsızlıktan bahsediyor. İsterseniz önümüzdeki ihtimalleri şöyle bir değerlendirelim; Anayasaya göre ara seçim için 28 milletvekilliğinin boşalması gerekiyor. Bu durumda 3 ay içinde ara seçime gidilmesi gerekiyor. Kapatılan DTP" nin milletvekillerinin istifaları halinde, halen 6 boş üyeliğin olduğu TBMM"de boşalan sandalye sayısı 27"ye yükseliyor. Sayısal bakımdan bu iş sadece 1 milletvekiline bakıyor ve bir milletvekilinin dahi DPT"lilere destek vermesi ve istifa etmesi durumunda ise, boş üyelik sayısı ara seçim için gerekli olan 28"e ulaşıyor. Ancak bunların hepsinin olması halinde bile Sine-i milletin uygulamaya konulabilmesi için TBMM Genel Kurulu"nun onayı gerekiyor. Yani DTP" li vekillerin istifalarının kabul edilebilmesi için, Meclis Genel kurulunda yapılacak oylamada kabul oylarının ret oylarından bir fazla çıkması gerekiyor. Böylelikle muhtemel bir seçim ihtimalinin de çok düşük olduğunu söyleyebiliriz. İstikrar adına da olması gereken budur. Dünyayı vuran Global Krizin etkilerini Türkiye daha henüz atamamışken, üstüne bir de bunun eklenmesi, ülkeyi ekonomik ve siyasi açıdan bir darboğaza sürüklemesi kaçınılmaz olurdu. Bununla birlikte DTP kapatılan ne ilk ne de son parti olacaktır.  Ancak burada unutulmaması ve altı çizilmesi gereken olay, parti kapatmaların ve yasakların ülkeye ne getirdiği ve götürdüğüdür. İnsanların fikirlerini uygulama sahalarını kapatıp, yasaklarsanız, Devlet eliyle onları illegal yollara itmiş olursunuz. Bunların örneklerini çok fazla uzağa gitmeden, şöyle geçmişe dönüp bakarsak görebiliriz. Geçmişte yapılan hataların bedelini halk olarak, hep beraber ödedik ve bu yasakçı zihniyetin ülkeye faydadan çok zarar getirdiğini çok iyi biliyoruz. Peki, alınan bu kararla şimdi ne sağlandı? Bütün problemler ortadan kalktı mı? Yoksa adamların ekmeğine yağ mı sürdük? İnsanları siyasi platformu kullanmaları yerine farklı yerlere mi ittik? Geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarmadığımız sürece istikrarsızlık girdabında sonsuza dek dönmeye mecbur ve mahkûmuz. Kalın Sağlıcakla…