YENİ YILDA SİYASET NASIL ŞEKİLLENİR?
Yeni yılda Siyaset nasıl şekillenir derken, ülke genelindeki siyasetin şekillenmesini konuşacak değiliz herhalde, zira bizim işimiz genelde değil yerelde yazmak. Gerçi bazı böyyüüük köşe yazarları sürekli genel yazılar yazmak zorunda kalıyorlar, zorunda kalıyorlar diyorum, dikkat ederseniz zira onların işleri güçleri k.ç yalamak olduğundan kimsenin zülfiyarine dokunmak gibi bir lüksleri yok. Ama olsun herkes kendisine yakışanı yapacak birileri k.ç yalayacak, birileri cüzdanlarına göre yazılar yazacak, biz de doğruları yazıp bedel ödeyeceğiz, hiç sorun değil! Bizim derdimiz onu, bunu razı etmek değil, doğruları yazmak olduğundan bizim tek razı edeceğimiz Rabbimizdir. O ‘nun rızasına uygun olmayan yazıları yazmamak dileğiyle yeni yıldaki ilk yazımıza başlayalım.
Toplum olarak siyaseti çok sevdiğimizden önceliğimiz de siyaset olmaktadır. O nedenle bugünkü yazımızda bu yıl, şehrimizdeki siyasi yapılanmanın nasıl olacağı konusunu ele aldık. Dilerseniz Konumuza Anamuhalefet partisiyle başlayalım. Zira en önce İl Kongresini yapan parti CHP olduğuna göre öncelikli olarak ondan başlamak istiyorum. CHP'de hoşuma giden ilk gelişme, bazı çete bozuntularından kurtulup biraz rahatlamasıdır. Zira son on yıl CHP tam anlamıyla Çete bozuntularının kontrolündeydi ama hamdolsun son kongrelerden sonra biraz kendine gelmiş gibi gözüküyor. Ancak CHP kongresinde herkesin ve benim de dikkatimi çeken konu daha önce toplumun alenen vakıf olmadığı ama her CHP'linin çok iyi bildiği ayırışmanın İl Kongresinde gün yüzüne çıkmış olmasıdır. Her siyasi partide Milletvekilleri şöyle veya böyle İl Kongrelerine müdahil olurlar, adamlarını listelere koyarlar, olup biten her şeyden haberdar olurlar. Hele hele CHP gibi kongreler partisi olan hir partide Milletvekillerinin en önemli işleri teşkilatları istedikleri yönde oluşturmaktır. Ancak CHP İl Kongresinde görünen o ki seçilen il yönetimi tamamen Kemal Zeybek'in kontrolünde olmuştur. Bunu nereden biliyorsun derseniz görünen köy kılavuz istemez, Hayati Tekin'in katılma gereği dahi duymadığı kongereden farklı bir sonucun çıkması mümkün mü?
Aldığım duyumlara göre yeni CHP İl Yönetimi ağırlıklı olarak Havza bölgesindeki Alevi kardeşlerimizin çoğunlukta olduğu bir yönetim şeklinde oluşmuş. Şayet sadece Havza, Ladik, Vezirköprü bölgesinden il yönetimi oluşturulmuş ise bu fevkalade yanlış. Zira bu şehrin sadece Güneyi yok,Doğusu var, Batısı var, Bafrası, Çarşambası, Termesi, vs. bir sürü ilçesi var. İl Yönetimini şöyle bir gözden geçireyim, bakalım tanıdık sima var mı diye merak ettim! İçlerinde sadece soyadı Saral olan bir kişinin, Oflu Saral Ailesinden olabileceğini tahmin ettim, onun dışında tanıdığım Allah kulu yok! Diyeceksiniz ki, İl Başkanı olan avukat arkadaşım Çarşambalı, doğrudur ona itirazım yok ama onu da hiç tanımadığım için kimdir, nasıl bir insandır bilmediğimden hakkında olumlu veya olumsuz birşey söyleme imkânım yok. Umarım şimdiye kadar ki İl Başkanları gibi içine kapanık birilerinden talimat alarak çalışmaz da partisine ve şehrimize faydalı işler yaparlar. Yararlı işlerinde yanlarında, zararlı işlerinde karşılarında olacağımızı belirterek bu konuyu burada kapatmak istiyorum.
Cumhurbaşkanımızın deyimi ile yavru muhalafet partisine gelince, normalde MHP ilgi duyduğum, içersinde sevdiğim insanların olduğu bir parti olmasına, hatta ve hatta gazete olarak İl Kongresinde rakibinin zararlarını bildiğimiz için ve şehre zarar vermesine engel olmak adına seçilen arkadaşa alenen destek olmamıza rağmen, seçildikten sonra bir türlü yıldızlarımızın barışmadığı İl Başkanı Arkadaşımız, koltukta oturmasına rağmen koltuğun hakkını veremeyen, masaya yumruğu vurup, şu şöyle olacak diyemeyen genç bir arkadaşımız olduğundan, ondan çok fazla bir şey beklemek mümkün değil. MHP gibi köklü bir partinin İl Başkanlığını yapmak öyle çok kolay değil. Bunun içerisinde yıllarını Medrese-i Yusufiye'lerde geçirmiş Ülkücülerden tutun da başka partilerde siyaset yapmalarına rağmen Ülkücülüklerinden hiç bir şey kaybetmeyen insanlardan, AK Parti İktidarının atamasına rağmen, talimatları gidip MHP'lilerden alan bir sürü bürokratın olduğu bir partinin İl Başkanı olmak öyle kolay olmasa gerek! Ancak Ömer Kardeşimizin yaşı ve siyasi birikimi bu dediklerime henüz ulaşmadığını düşündüğümden ondan bu manada çok fazla bir şey beklemiyorum. Onun yerinde başkası olsa, inanın İktidar Partisinin İl Başkanı kadar iş yapardı. Zira Hükümetin Cemaatle ters düşmesinden sonra atanan bürokratların büyük bir kısmı, Ülkücü olduğunu çok iyi biliyorum. Hatta bazıları eski Ülkücülere kendi görüşlerini saklamadan söylediklerini de biliyorum. Bu insanları tespit edip onlara iş yaptırmaları mümkün olmasına rağmen, bunu yapmasının mümkün olmadığını da biliyorum. Saydığım bu nedenlerle Ömer Kardeşimizden verdiği beyanatlar dışında birşey beklemiyorum. Büyük Kongre konusuna gelince ondan bir şey çıkmayacağını düşündüğümden o konuya hiç girme gereği de duymadım. İktidar Partisine gelemeden bize ayrılan yer bitti demekki bir başka yazıda AK Parti'de olup bitenleri konuşacağız. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.