ZANİ KILKUYRUKLA PAPAZ KILIKLI RECO’NUN MACERALARI

    Pazar günlerinin vazgeçilmez tarihi Amisos kentinde yaşanan hikâye serilerine bugün de devam edeceğiz. Aslına bugünkü konumuz Deyfik Efendi’nin okul kantinindeki maceraları idi ancak değer verdiğim bir arkadaşımın ricasını kıramadığım için bugünkü konumuzu değiştirme gereği duyduğumdan, bugün sizlere, Zani Kılkuyrukla Papaz kılıklı Reco’nun hikâyelerinden bahsedeceğiz. Hikâye kahramanlarımız yine tarihi Amisos kentinde yaşamış iki kahraman olup, kahramanlarımızın benzer tarafları her ikisinin de zinakar oluşları ve yine her ikisinin de matbuatı mahalliyede olmalarıdır. Hikâye kahramanlarımızın her ikisi de aynı dönemlerde yaşamışlar, her ikisi de zamparalık konusunda bayağı maharetli imişler. Kılkuyruk lakaplı zani kendi işyerinde çalışan personeli ile iş tutarmış. Papaz Reco ise işyerinin bir odasına divan koyup orada işlerini görürmüş. Kılkuyruk liberal görüşlü birisi olduğundan onun için her yaptığı normalmiş. Şarap içmek, zina yapmak, yalan konuşmak, ikiyüzlü olmak, duruma göre vaziyet almak, güçler dengesine göre rol yapmak onun en bariz özelliklerindenmiş. Ama Papaz Reco yaşadığı dönemde hak dini olan Hanif dinine inanan ancak Dininin emirlerini yerine getirme konusunda hiç de samimi olmayan sadece söylemde tek Tanrılı Hanif dinine inanan, eylemde ise inandıklarının tam aksini yapan ilkesiz, duruşsuz, yalancı bir adammış.

          Kılkuyruk hayatı boyunca matbuatı mahalli denilen, bugünkü anlamda yerel basın olarak adlandırılabilecek işlerle uğraşırmış. O’nun için gelen ağam giden paşammış. Kim iktidarda ise dediklerini anında yapıp yolun karşısına geçermiş. İktidarda olanlar onu uşak gibi çalıştırıp her dediklerini yaptırmanın yanında operasyon yapmak istedikleri kişilerle ilgili anında yayınlar yaptırıp adamların ocaklarına incir ağacı dikerlermiş. Ama ne zamanki bunların devri iktidarı biter, zor günler yaşarlarsa, bizim Kılkuyruk anında, “ben bunlardan neler çektim, ah bir bilseniz bana neler yaptılar neler” deyip karılar gibi yalandan ağlar dururmuş. Kılkuyruk başında bulunduğu matbuatı mahalliyenin çalışanları arasından göz kestirdiği güzel bayanlar ile yakınlaşarak, onları kafalayıp onlarla yatıp kalkmaya başlarmış. Hatta işi öyle bir noktaya getirmiş ki aklınız şaşar. Yanında çalışan evli bir çiftin yuvasını dahi yıkmış. Önce bayana kafayı takmış. Fakat bayanın kocası, boyu uzun aklı kısa Erkenden Canlanan adamın aralarındaki ilişkiye engel olmaması için ne yapacağını düşünmekten bir hayli yorulmuş. Bir hayli düşündükten sonra o işin de kolayını bulmuş; Erkenden Canlanan adama yakın durup onunla da arkadaşlık hukukunu ilerletip beraber evlerine gitmeye başlamış. Hatta bu eve gidiş olayı her akşam olmaya başlamış. Bizim Kılkuyruk Erkenden Canlanan adamın evine giderken ona telefon açıp evde bir ihtiyaç var mı soracak kadar işi ileriye taşımış. Boyu uzun aklı kısa Erkenden Canlanan adam da şu eksik bu eksik deyip ondan eksikleri istiyormuş. Bizim Kılkuyruk evin eksiklerini alıp eve gittikten sonra yemek, içmek, kafayı çekmenin ardından, Kılkuyruk, Erkenden Canlanan adama matbuatta şu eksikler var, bir gidiver de onları yap deyip onu iş yerine yolladıktan sonra eşiyle beraber işini görürmüş. Bu iş aylarca hatta yıllarca sürmüş. Sonunda adamı eşinden ayırmış. Ayırmasına ayırmış ama ahlaksız hatunuyla evlenme gereği de duymamış. Hatta hatunu hamile bırakıp o zamanlar Ciprus adıyla bilinen şimdiki adaya getirip oradaki hekimbaşılarına çocuğunu aldırtıp, bir de güzel bir estetikle allayıp pulladıktan sonra tekrar tarihi Amisos kentine getirip bir başkası ile evlendirmiş.

 

         Papaz Reco ise hayata inşaat ameleliğinden başlamış. Daha sonra hendese ilimleri yapanların yanında yazıp çizme işiyle uğraşmaya başlamış. Okumaya da meraklı olan Papaz Reco, Farisi âlimlerin kitaplarına merak salıp onları okumaya başlamış. O dönemde Mecusiliğin hüküm sürdüğü Farisilerde bir kısım aydın Hanif dinini benimseyip zalim iktidarla mücadeleye başlamışlar. Ancak iktidarın Avrupa ayakları bu mücahit ruhlu insanları yaşatmayıp şehit etmiş. Papaz Reco bu kitapların etkisiyle tek Tanrılı Hanif dinine girmiş ancak tek Tanrılı Hanif dininin yasakladığı zinayı yapar, zaman zaman kafayı çeker, yalan konuşur, her türlü yalamalığı yapar, kendi dinine inananlarla değil kendisi gibi zinakarlarla beraber olmaktan keyif alırmış.

        Reco’yla Neco’nun maceraları saymakla bitmezmiş ancak bir tanesi paylaşarak yazıma son vermek istiyorum. Neco daha önceleri her tarafını yalayıp kul köle olduğu adamların devri iktidarları bitince daha önce yalamalığını yaptığı adamların ipliklerini pazara çıkarmak için Reco’yu kullanmaya başlamış. Hani derler ya zamparalığın sonu kavatlıktır diye,  bizim Reco’yla Neco da zamparalıklarının sonunda kullanpara olup işin içersinden çıkmışlar. Önümüzdeki hikâyelerde Reco’nun Amasya hikâyeleriyle devam etmek üzere, kalın sağlıcakla.anlanan adam da evde bşr ihtiyaç varmı soracak kadar işimileriye taşımış. Boyu uzun aklı kısa Erkenden u eve gidiş olayı her akcanlanan adam da evde bşr ihtiyaç varmı soracak kadar işimileriye taşımış. Boyu uzun aklı kısa Erkenden u eve gidiş olayı her ak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR