Bugünde siz Değerli Okuyucularımla okyanus ötesine gidelim istedim. 20 Ocak 2009 tarihinde, ABD"nin 44. Başkan"ı olarak göreve başlayan Barack Obama, kimilerine göre Müslüman, kimilerine göre siyah, kimilerine göre ezilmişlerin temsilcisi büyük kurtarıcı,  kimilerine göre ise, ABD"nin Ortadoğu"da kaybettiği prestiji kurtarması veya yeniden kazanması için bu göreve getirilmiş bir Amerikalı. Hakkında bu kadar farklı düşünceler olunca, kendi ağzından hayat hikayesini yazdığı kitabı okuma ihtiyacı hissedip, hakkında biraz bilgi edinme fırsatı buldum. Doğrusu Obama" nın kendi hayatını tüm çıplaklığı ve içtenliği ile ortaya koyma cesareti gösterdiği için cesur bir insan olduğunu düşünüyorum. Zira insanın geçmişi ile yüzleşmesi, geçmişini inkar etmeyip onların dili, ırkı, topraklarına olan hayranlığı fevkalade güzel bir duygu. Annesi beyaz bir Amerikalı,  babası siyah bir Kenyalı. Havai"de üniversitede okurken tanışıp, evlenmişler, okul süresince beraber olmuşlar, ardından Kenya, yurtdışında ne kadar aydını varsa ülkeye dönmeleri çağrısında bulununca, Obama anneannesi ve dedesinin yanında kalıyor. Babasının adı Dr.Barack, dedesinin adı ise Hüseyin Barack Obama. Babasını ilkokulda okumakta iken bir kez görüyor. Bir hafta veya on günlüğüne ABD"ye geliyor. Obama"nın okuluna gidip, sınıfında güzel bir konuşma yapıyor, ardından, Kenya"ya dönüyor. Bir müddet mektuplaşıyorlar, daha sonra mektuplaşma farklı bitiyor. Obama Protestan olan Gramps adındaki dedesi ile Taot adındaki anneannesi ve kendi annesi ile hayatını geçiriyor. Her çocuk veya her insan gibi kendisine bir kimlik arayışına giriyor. Siyah mıyım? Beyaz mıyım? Amerikalı mıyım? Kenyalı mıyım? Daha doğrusu ruhunda kopan fırtına ben kimim sorusu. Sizin anlayacağınız bir kimlik arayışına giriyor. Bu arada annesi Endonezyalı bir mühendisle evleniyor ve annesiyle birlikte Endonezya"ya gidiyor. Üç yıl Endonezya"da kaldıktan sonra tekrar ABD"ye dönüyor. Bu arada babasının vefat haberini alıyor ve çok üzülüyor, babasının Kenya"daki 3 nolu eşinden olan çocuklarından Auma ile irtibat kuruyor. Auma Almanya"da üniversite okuyor, daha sonra ABD ye gelip Barack Obama ile buluşuyor. Obama"nın ABD deki adı Barry. Kenya"da Barac. Auma adındaki kız kardeşinden aile ile ilgili geniş bilgiler alıyor. Babası Dr. Barak ABD"ye gelmeden önce evliymiş ve bir çocuğu varmış. Daha sonra Kenya"ya dönünce, 3 evlilik daha yapmış. Bir eşi başkasıyla evlenmiş, yeniden ona dönünce çocuğuyla onu kabul etmiş. Sizin anlayacağınız Obama"nın, iki erkek dört-beş kız olmak üzere 8-10 kardeşi varmış. Doğrusunu ararsanız o kadar karışık ki, annesinin Endonezyalı kocasından bir kızı, birde oğlu olmak üzere 2 çocuğu var. Babasının 4 hanımdan 6-7 çocuğu var, çıkın işin içerisinden çıkabilirseniz. Barack Obama daha sonra,  Kenya"ya gidip ailesi ile tanışıyor. Bu bölüm tam bir sefalet sizin anlayacağınız. Dedesi Barack Hüseyin Obama Kenya"nın bir dağ köyünde yaşarken, İngilizlerin (onlar beyaz adam diyorlar) sömürgesi olan Kenya"da bir generalin aşçısı olarak uzun süre çalışmış, daha sonra köyüne geri dönmüş. Müslüman olan dedesi, Barack Hüseyin bir ara Hristiyanlığa girmiş, fakat Hristiyanlığı beğenmeyince yeniden Müslümanlığı seçmiş. Babasının öyle dinle imanla pek işi yok, ne camiye ne kiliseye uğradığı varmış ancak, Hristiyanmış. Obama"nın hayatının büyük bir bölümü, siyahların haklarını savunmak için projeler, toplantılar, misyonlar, kilise faaliyetleri ile geçmiş. Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra Hukuk Bürosu kurmuş, daha sonra senatör olmuş, ardından da ABD Başkanı seçilmiş. İşte size melez(kahverengi) adam hayat hikayesi. Hoşçakalın…