Kurban  Bayramı'nda  kurban kesme  işi olduğundan şehir dışına gidemedim. Aldığım kültür ve inancım gereği  bayramda eve kurban eti girmesinden yanayım. Kurban etinin girmediği evde kurban kesilmiş olsa da kurbanın manevi lezzeti yaşanmıyor. Yurt dışında, yurt içinde bir çok hayır kurumu kurban kesmekte ve bu kurbanların büyük bir kısmı da yerine ulaştığına inanmaktayım.  Allah Resulü dönemindeki uygulamaya bakıldığında bizzat Efendimizin kurbanını kestiğini müşahade ediyoruz. Bu nedenledir ki ben de kurbanımı bizzat kesip manevi ecrinden istifade etmek istediğim için bu bayramda şehir dışına çıkma fırsat olmadı.

Bununla birlikte  ilçelerin birçoğunu gezip eş, dost ziyareti yapma fırsatım oldu. Her gittiğim yerde eski dostlarla hasret gidermenin yanında bazı enteresan bilgilere de ulaşma imkanım oldu. Ziyaret esnasında hoş beş faslının ardından herkes eteğindeki taşları döküp rahatlamak istiyordu. Bazı insanlar bizleri gördüklerinde adeta rahat bir nefes alıp “iyi ki geldin, biz de sana ulaşmak istiyorduk ancak bir türlü fırsat bulamıyorduk” diyerek içlerini dökmeye başladılar.

                Beni tanıyan herkes atmasyon habercilik yapmayacağımı çok iyi bilir. Bana gelen bilgileri bir kaç kaynaktan araştırıp teyid etmeden asla haber yapmam.  Geçtiğimiz yıllarda yaptığımız bazı haberlerle ilgili şimdi yanıma gelen muhatapları haberlerin çok doğru olduğunu ancak kendilerinin çıkıp konuşma imkanları olmadığından sessiz kaldıklarını ancak manen her türlü yanımızda olduklarını ifade ettiler. Bizim için önemli  olan insanların söylemleri değil. doğruların yazılmasıdır.

Hatırlayanlarınız için bir ufak not verip asıl konumuza girmek sitiyorum. Bundan iki yıl önce bir siyasetçi  İlçe Belediye Başkanı'na “ne haber lan falanca” dediğini haber yapmıştık. O günlerde bu olay olduğunda şahit olan arkadaş geçenlerde başka bir konu ile ilgili ziyaretime geldiğinde konuyu açtı ve yaşanan olayın aynen doğru olduğunu ancak kendi pozisyonu gereği sesini çıkaramadığını söyledi. Yaşanalara da çok üzüldüğünü ifade ederek  adeta gönlümüzü aldı. Olay aynen bizim dediğimiz gibi olduğundan adımız gibi emindik ancak insanlar korkularından seslerini çıkaramayınca  o günlerde konunun daha fazla üzerine gidemedik. Bir delikanlı çıkıp “Evet arkadaş biz o anda oradaydık, olay aynen yaşanmıştır.” Diyebilseydi  biz o siyasetçiyi o gün anında bitirirdik ama insanlar konuşmayınca yapacak bir şey kalmamıştı.

                Gelelim asıl konumuza;  Yaklaşık bir yıl önce duyduğum bir konuyla ilgili kafamda bazı soru işetleri vardı ancak konuyla ilgili görüşmem gereken insanlarla telefonda konuşmamın doğru olmayacağını düşündüğümden bir türlü fırsat bulup görüşme imkanım olmamıştı. Bayram vesilesi ile bu konuyu da araştırma imkanım oldu. Diyeceksiniz ki artık açıkla şu konuyu. Daha fazla merak ettirme... Sabırlı olun açıklayacağım. Çok sevdiğim ve değer verdiğim bir siyasetçinin eşini aldattığını, hatta bu konuda eşiyle boşanma noktasına kadar geldiğini duymuştum. Yaptığım araştırma sonucunda duyduklarım beni adeta şok etti. Siyasetçinin birlikte olduğu bayanın şehir merkezinde oturduğu, evinin bilindiği, Alman Doktorunun oradaki yüksek katlı binanın etrafında bulunan Sarı Zeybek adlı Kafeye çok yakın bir yerde olduğu, siyasetçinin de her fırsatta bu eve gelip gittiği, birlikte olduğu bayanın da siyasetçi olduğu söylenmektedir. Burada garip olan nedir? Derseniz, bu işin yapıldığı isimlerden, oturdukları mekanlara varıncaya dek her şeyin açıkça bilinmesi çok garip bir durumdur.

                Konuyla ilgili biraz daha ileriye gidip siyasetçinin neden böyle yaptığını, psikolojisinde bir anormallik olup olmadığını sorduğumda aldığım cevap daha da garipti. Yaşanan bu olaylar  sonunda siyasetçinin psikolojisinin bozulduğu hatta bu konuda ismini dahi  verdikleri bir doçente gidip muayene olduğu ve baş harfi “P” ile başlayan bir ilacı alıp kullandığı rivayet ediliyor. Bu kadar detaylı bilgiye sahip olan insanlara dedim ki; “Arkadaşlar o zaman siz bu konuyla ilgili farklı araştırmalar da yapmış olmalısınız. Örneğin bu siyasetçi bahsettiğiniz bayanla oturup kalkıyor mu? Onunla olan davranışları normal mi?”... Aldığım cevap ise çok ilginç. Siyasetçinin önce kendi iş yerinden çıkıp etrafı kolaçan ettiği ardından çok az bir iki arkadaşını ziyaret ettikten sonra malum bayanın iş yerine gittiği söyleniyor. Olay bana göre ciddi anlamda sıkıntılı bir durumun varlığını ortaya koyuyor. Keşke bu söylenenler doğru olmasa da o siyasetçiye olan inancım sarsılmamış olsaydı. Eşini de çok iyi tanıyorum. Değerli bir insan ve ona yapılan yanlış bana yapıldığından daha fazla ağrıma gitti. Umarım yazıyı okuyan ilgililer gereğini yaparlar da bana daha fazla iş düşmez. Aksi halde yeniden çizmeleri giymek zorunda kalacağım. Bugünlük de bu kadar iyi hafta sonları temenisiyle kalın sağlıcakla