Yazı başlığını okuyunca bu adamı cin mi çarptı, yoksa şeytan mı tepti diyenlerinizi duyar gibiyim. Zira benim gazeteyi kurduğum 2008 yılından bu güne dek Vezir Hazretleri’ni ne kadar çok sevdiğimi hepiniz çok iyi bilirsiniz. Bu duruşumda dün ne idiysem bugün de aynı olduğumdan en ufak bir şüpheniz olmasın. Ancak yine beni tanıyan herkes çok iyi bilir ki babam dahi olsanız haksız iseniz karşınızda olurum, aynı şekilde düşmanım dahi olsanız haklı olduğunuz konularda da yanınızda olurum. Bugün anlatacağım konuda Vezir Hazretleri’ni haklı bulduğumdan yazı başlığımı bu şekilde yazdım. Konumuza gelince, muhatabınız kim olursa olsun insanlarla gerek ekonomik bakımdan, gerek sosyal bakımdan, gerekse siyasal bakımdan rekabet ederken oyunu kurallarına göre ve ahlaki değerlere göre yapmak zorunda olduğumuz bir gerçektir.

     Ticaret yaparken sırf rakiplerimizi bitirmek için onların pazar alanlarını daraltıp üç liraya maledilen bir malı iki liraya satmaya kalkıp rakiplerimizi bitirmeye çalışmak ne kadar ahlaksızlık ise siyaseten rakip gördüğümüz insanları bitirmek için onlara ayak oyunları yaparak, toplum nezdindeki itibarlarını bitirmeye çalışarak veya yanlarında çalışan insanların yaptıkları yanlışlarla ilgili onları bitirmeye çalışmanın da bir o kadar etik bir davranış olmadığı açıkça ortadadır. Bu şehirde 18 yıldır Başkanlık makamında oturan Vezir Hazretleri’ni o koltuktan indirmek için ayak oyunları yaparak veya mahkemeler üzerinden itibarını sarsmaya çalışarak O’nu bitirmek isteyenler bana göre ahlaksız insanlardır. Şayet bu adamı makamından almak istiyorsanız O’ndan daha güzel işler yapacaksınız, daha güzel hizmetler üreteceksiniz ve toplum da bunu kabul edip size destek verecek, siyasetin gereği budur.

    Ama maalesef ta 2006’lı yıllardan itibaren Ak Parti içerisindeki Vezir Hazretleri’nin rakiplerinin yaptıkları tek iş O’nu operasyonlar, mahkemeler kanalıyla bitirip yerine geçmek. Oysaki bunu yapanlar adam gibi işlerini yapsalar belki de çoktan Vezir Hazretleri’ni bitireceklerdi. 2007 yılında bize yapılan A Takımı operasyonunu tam on yıl kullandı bu adamlar. Sonunda aynı ekip geçtiğimiz 2015 yılında ne yapıp, ne edip A Takımı dosyasının bir kısmını yukarıdan bozdurup yollattılar ve işin enteresan tarafı da bunu yaparken kimsenin duymadığını, bilmediğini zannetti bu ahmaklar. Neticede o dosya kapandı ama bu kez çok daha enteresan bir operasyona kalkıştılar. Yedi, sekiz yıl önce bana karşı kullandıkları bir adamlarını şimdi de Vezir Hazretleri’nin yarı resmi el ahram gazetesinin yöneticisine karşı kullanmışlar.

       Bu adam geçmişte bana bir şoför vermişti, ben de hiç tereddüt etmeden almıştım. Adam benim yanımda yaklaşık altı ay çalıştıktan sonra yanımdan ayrılıp, birileri ile bana haber gönderip, onun tüm bilgilerini biliyorum, bana şu kadar para vermezse çıkıp televizyonda O’nu anlatacağım diye tehditler savurmuştu, ben de hiç umursamayıp reddetmiştim. O şoförü bana veren adama, bu adam senin adamın neden böyle yapıyor diye sorunca, ağabey beni de dinlemiyor, yapacak bir şey yok deyip işin içerisinden çıkmıştı. Oysa ki bana kurulan tezgâhı hep birlikte kurmuşlardı ve daha sonra şoförüm yerel bir TV kanalına çıkıp tam bir hafta benimle ilgili yalan yanlış yayınlar yaptı. Yerel TV de alt yazısında, Adnan Bahadır tutuklandı diye yalan haberler verip psikolojik mobbing uygulamıştı. Ama Allah öyle bir Allah ki o yerel TV yok oldu, sahibi de iflas etti. Benim o zamanki şoförüm de en son içerideydi, son aflarla çıktımı bilmiyorum. Siz yeter ki dürüst olun, Allah yanınızda olur. Bu kadar düşmanla sadece ve sadece Rabbimin yardımıyla baş ettiğim bir gerçektir.

      Şimdi aynı siyasetçiler Vezir Hazretleri’ni bitirebilmek için bu kiralık adamlar üzerinden Vezir Hazretleri’nin yarı resmi el ahram gazetesinin yöneticisini savcılığa şikayet ettirip bu adam FETÖ’cü demişler. Ben o adamın ne avukatıyım, ne arkadaşıyım, ne de dünya görüşümüz aynı… Ama sırf Vezir Hazretleri’ni bitireceğiz diye farklı yollara başvurup kiralık adamlar üzerinden iş yapmanın ne manası var anlamış değilim. Vezir Hazretleri’ne Keresteci üzerinden gidin, Cukkacıbaşı üzerinden gidin, Ersin Yılmaz üzerinden gidin ama hiç ilgisi olmayan insanların üzerinden giderseniz rezil olur çıkarsınız. Her şeyin bir adabı, usulü ve erkanı vardır; bir adamı bitirmek isterseniz adam gibi karşısına çıkıp senin şu şu hataların var diyemeyecek kadar delikanlı değilseniz başkaları üzerinden bu adama vuracak kadar zavallılaşmayın derim. Çünkü bu yolu bende çoook denediniz, hiç bir işe yaramadı… Şimdi aynı şeyleri tekrar yapmaya kalkmanın acizlikten başka bir şey olmadığını da unutmayın. Bu günlük de bu kadar yeter, hoşça kalın.