BUGÜN, BİRKAÇ KONU KONUŞALIM MI?

         Bugün, sizlerle birden çok konuyu konuşmak istiyorum. Konularımızın ilki  Sanayi Kuruluşları ve ilk 500'e giren büyük işletmelerin durumu olacak. Neden böyle bir konuya girdin derseniz, geçenlerde gazetede okuduğum bir haber, daha önce söylediklerim de ne kadar haklı olduğumu ortaya çıkarır. Bu konu üzerinde biraz daha durmak gerektiği kanaatine vardım. Hatırlarsanız geçmişte yazdığım bir çok yazıda, hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını, bir çok büyük sanayi kuruluşunun, kredi batağında olmasına rağmen, yaptığı ciroya bakılarak, ilk 500 , ikinci 500 Büyük Şirketler listesine girdiklerini söylemiştim. Geçtiğimiz hafta gazetelerin büyük bir kısmında, yaklaşık altmış yıllık, Türkiye'nin ilk 500  Şirketi arasına giren bir firmanın battığını okuduk. İsmini vermek istemediğim bu şirketin binlerce de çalışanı vardı. Alacaklıları, çalışanları, üçüncü kişileri hesaba kattığımızda, binlerce kişinin mağdur olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. İşin daha da enteresan yanı, bu şirketler Bankalardan kredi almakta güçlük çektiklerinde, halka açılıp, Borsa'dan kendi hisselerinden satın alarak, kağıt değerlerini yüksek gösterip, Milletin parasını iç etmeleri insanın canını acıtıyor! Bu dediklerimi, bu toplumda yaşayan, gazetecisinden siyasetçisine herkesin bilmesine rağmen, hiç bir şey bilmezmiş gibi davranıp, gidip oralarda boy göstermelerine de anlam verebilmiş değilim.

           Umarım bu yazdıklarım bazılarına ders olur da ellerinde avuçlarında bin bir güçlükle biriktirdikleri üç beş kuruşu, bu tür şirketlerin hisse senetlerine kaptırmazlar. Gazeteciler toplumun ortak sesidirler, bildiklerini toplumla paylaşmak zorundadırlar, o nedenle bildiklerimizin tamamını sizlere aktarma imkânımız olmasa da bazı ipuçları vererek sizleri uyarmaya çalışıyoruz. Bildiklerimizin tamamını neden söyleyemediğimize  gelince, Türk Ticaret Kanunu, Ticari işletmelerle  ilgili, ticari sır niteliği taşıyan konuların halkla paylaşılmasını yasakladığından, sadece ipuçları vererek sizleri uyarmaya çalışıyoruz. Bazı İşletmelerin durumları, sandığınız gibi veya dışarıdan görüldüğü gibi, her şey güllük gülistanlık değil. Kimi büyük şirketler, tâ 2013 yılında bitireceğiz diye taahhüt verdikleri inşaatları aradan  bir yıl geçmesine rağmen bitirememişlerdir. Ancak konuşmaya sıra geldiğinde mangalda kül bırakmıyorlar. Neymiş efendim! Bankalar onlara kredi vermek için sıraya girmişler de, onlar nazlanıyormuş!.. Nasıl yalan ama, yeme de yanında yat değil mi?..

          Gelelim ikinci konumuza, malumunuz geçtiğimiz hafta, Havza ilçesinde bir Hamam Fuhuş yaptırdığı gerekçesiyle, Belediye tarafından kapatıldı. Sadece kapatılmakla da kalmadı müsteciri aleme rezil etmek için, kapatılma gerekçesi olarak da 'Bu Hamamda fuhuş yapıldığı için' İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün yaptığı uygulama sonucunda, 'Şu  tarih ve sayılı yazısı gereği, süresiz kapatılmıştır' şeklinde çok ağır bir yazı yazılmak suretiyle kapatılmıştır. Olayı ilk duyduğumda, olayda bir yanlışlığın olabileceğini, zira Hamam İşletmecisi olan arkadaşın o tür bir insan olmadığını, düşündüğümden haber yapma gereği duymadık. Havza Belediye Başkanı ile Hamamcı arkadaşın arasında bir husumet olduğunu, Belediye Başkanı'nın Hamamcıyı hiç sevmediğini, Hamamcının da onu sevmediğini biliyordum ancak yapılan uygulama çok ağır sonuçlar doğurabilecek bir uygulamaydı. İNSANLARIN her şeyine dokunabilirsiniz ama ekmeğine dokunmak, insanlık  dışı bir uygulamadır! Zira Allah-u Teala 'Rahim' olan sıfatı ile sadece Müminlere merhamet ederken, 'Rahman' olan sıfatı ile mümin, kâfir, ateist ayırımı yapmaksızın herkese rızık vermektedir.

          Olay ilk patlak verdiğinde, Hamam işletmecisi olan arkadaş 'Bana komplo kuruldu. Yok böyle bir şey' dedi. Bunun üzerine bazı gazeteci arkadaşlar, Belediye Başkanı'nı arayıp konunun ne olduğunu sorduklarında, Belediye Başkanı konunun kendisi ile ilgisi olmadığını, Hamamı Emniyet Müdürlüğünün yaptığı uygulama sonucu, Emniyetin kapattığını söylemesi daha da vahim bir durum! Zira Hamamı Emniyet Müdürlüğü değil Belediye kapatmıştı. Ama Başkan bunu inkâr etmişti. Emniyet Müdürlüğü'nün Hamamı kapatabilmesi için, fuhuş olayıyla ilgili baskın yapacak, Hamam İşletmecisi de tutuklanacak ve olay Cumhuriyet Savcılığı'na intikal ettikten sonra, Emniyet Müdürlüğü Hamamı kapatacak. Olayın prosedürü budur. Gerçi ortada bir uygulama var, ifadeler var ama Hamam İşleticisinin bunlardan haberdar olmaması çok ilginç bir durum. Şayet Hamamcı arkadaşın iddia ettiği gibi kendisine bir komplo yapılmış ise, bunun hem manevi vebali hem de yasal sorumluluğu çok ağır olur. Belediye Başkanı Şehremini, yani Şehrin en güvenilir insanıdır. Yaptığı uygulamalara nefsini karıştırıp insanlara zulmederse Allah Resulünün buyurduğu “ Küfür üzere bir Devlet ayakta durur ama Zulüm üzere ayakta duramaz “ Hadis-i Şerif'i devreye gireceğini de kimse unutmasın! Ben kimseden yana veya kimsenin karşısında olduğum için değil, doğruları söylemek için bunları söylüyorum. İsteyen nasibini alır, isteyen almaz ama unutmayın ki Adili Mutlak olan Yüce Allah kimsenin âhını kimsenin yanında koymaz. Kalın sağlıcakla.