BUGÜN BİRKAÇ KONUYU DEĞERLENDİRELİM

Bugün birden fazla konu üzerinde durmak istiyorum ancak ne kadarına yer ayırabileceğimi bilemiyorum. O nedenle kaç konu üzerinde duracağımızı söylemeden, konulara geçmek istiyorum. Konulardan birisi Basına ödül veren kuruluşlar neden verirler, gayeleri nedir, bu işlere kimler neden alet oluyorlar bunun üzerinde durmak gerekiyor. Aslında ödülü kim kime neden verir konusu üzerinde durmak istiyorum. Hangi konuda olursa olsun ödül vermek için tüzel kişiliğinizin yanında toplumsal ve sosyal yönü olan bir kuruluş değilseniz ödül töreni yapmanız saçmalıktan başka bir şey değildir.

Kamuoyunu etkileyen güçlü kuruluşlar vardır, bu kuruluşlar yaptıkları ciddi araştırma sonucu dallarında başarılı olan kurum, kuruluş ve kişilere ödül verirler. Bu ödülün kıymeti harbiyesi alan kişi veya kurumun yaptığı işteki başarısıdır. Her işte olduğu gibi bu işte de ayağa düşme işi olunca önüne gidip bir grafik tasarım firması buluyor, çok cüzi paralar ödeyip plaket yaptırıyor ondan sonra çok bir şey varmış gibi insanları toplayıp onlara ödül veriyor. Bu iş tamamen uyduruk bir menfaat operasyonundan başka bir şey değil. Geçenlerde odamı düzenlerken bu tür plaketlerin birçoğunu çöpe attım. Ancak işin enteresan tarafı bazı siyasetçiler de mal bulmuş mağribi gibi bu törenlere koşup boy göstermeleri kendilerini gülünç hale düşürüyor.

Vezir Hazretlerine kızmamın en önemli nedenlerinden birisi etrafında çete bozuntularını barındırıp, onlardan medet ummasıdır. Sokakta gördüğünüzde yüzüne tükürük atmaya tenezzül etmeyeceğiniz bazı kişileri kuruma alıp onlara resmi üniforma giydirmesi kendisini ne kadar gülünç duruma düşürüyor ise bu insanların yaptıkları organizasyonlara destek olanlar da aynı duruma düşmektedirler. Şehri yönetmeye talip olan bu insanlar artık bir karar vermeleri gerekiyor çetelerle birlikte yola devam edecek iseler onlara Allah selamet versin zaten şu andaki yöneticiler onlarla birlikte hareket ediyorlar, hiç olmaz ise milletten utanıp onlarla aynı kareye girmiyorlar. Bu arkadaşlarımız bu insanlarla aynı kareye girmeyi maharet sayıyor iseler onlara da yazıklar olsun.

Bu konuda zamanı geldikçe çok daha net ve evraklı yazılar yazacağım ancak bugün başka konularımız olduğundan diğer konumuza geçmek istiyorum. Her zaman diyorum ya bu şehirde olup biten her şey önce bana gelir, dün de böyle bir olayla karşılaştım, henüz sahibinin veya editörünün eline ulaşmayan yeni bir dergi geçti elime dergiyi çıkaran arkadaşlar sevdiğim değer verdiğim insanlar. Bu arkadaşların büyük bir kısmı gazeteyi kurarken bize destek vermiş insanlar hiç bu konuda unutmadığım bir anımı nakletmek istiyorum. Gazeteyi kurduğumda siyaseten bir hayli sıkıntılı günlerim olmuştu o günlerde bana yardımcı olan bu arkadaşlardan bazıları gazetenin idaresinden çekilip işi onlara devretmemi söylediler. Neden böyle bir teklifte bulunduklarını sorduğumda kendilerinin bu işi çok iyi bildiğini, benim bu işten anlamadığımı, hatta siyaseten sıkıntıda olduğumdan kendilerinin desteğine ihtiyacım olduğunu söylediklerinde tamamına yakınını gazeteden kovmuştum. Şimdi bu arkadaşların büyük bir kısmının organizesiyle henüz yayın hayatına girmemiş olan dergilerini görünce o gün yaptığım işin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anladım.

Arkadaşlarımızın çıkardığı dergi mizanpaj olarak ortaokulda okuyan çocukların yaptığı okul dergisinden biraz daha kalitesiz bir mizanpaja sahip, içerik olarak henüz inceleme fırsatım olmadı umarım içeriği de mizanpajı gibi değildir. İşin enteresan yanı bu işin içerisinde olan arkadaşların bir kısmı grafiker öğretmeni, bir kısmı reklam ajansı ve internet gazetesi sahibi olan arkadaşlar, bir kısmı yazar, çizer takımından sadece derginin sahibi bu işin altyapısından gelmiyor, diğerlerinin tamamı bu işin altyapısından gelen arkadaşlar. Dergi elime geçer geçmez bu arkadaşlardan birisini arayıp tenkit ettim bana kendi yazımın dergide olmadığı için mi böyle konuştuğumu sorunca onun kapasitesinin bu işlere yetmeyeceğini bildiğimden ses çıkarmadım. Zira ben bu tür işleri yapmaya kalksam amatörce değil, profesyonelce yaparım öyle amatör işlerle uğraşmam. Keşke biraz kaliteli, biraz düzgün mizanpajlı bir dergi yapmış olsaydılar da topluma yararlı olsaydılar. Zira bu arkadaşların tamamına yakını sağduyu sahibi, aklıselim, neyin ne olduğunu bilen insanlar, bir işi yaparken ciddiyet olmalı çalakalem, maliyetten kaçınarak yapılan işler sonuç vermez. Umarım bu hatalarını bir sonraki sayıda telafi ederler.

Yazının başında bir kaç konudan bahsedeceğim demiş olmama rağmen iki konuyla yazının sonu geldi, üçüncü ve en önemli konu Bafra ilçe kongresinde Ak Parti genel Merkezinin üzerinde mutabık olduğu adayla ilgili arka plan siyasetini konuşacak idik ancak bize ayrılan yer yine bitti, umarım başka bir yazıda bu konuyu ele alırız. Kalın sağlıcakla