Çakalın serüvenleri (2)

Yazılarımıza yorum yazan arkadaşlarımızın bir kısmı başladığımız yazıların devamını merak ediyor, bir kısmı daha açık yazmamızı istiyor, bir kısmı ise adını verme cesareti gösteremeyip, bayan adı kullanarak bizim malum A Takımı operasyonu ile ilgili geçmişte basında çıkan yazıları kaynak alarak beni eleştiriyor, adam gibi adını verme cesaretini göstererek yorum yazan Ali Bülbül kardeşimizin dışında kimse yok desek yerinde olur kanaatindeyim.
Daha önce yazdığımız Çakalın serüvenleri ile ilgili ilk yazımıza ilgi hayli fazla oldu. Birçok okurumuz ertesi gün devamını istedi ancak bu bizim çakalın marifetleri o kadar fazla ki, öyle birkaç yazı ile bitmez, konjonktüre göre zamanı geldikçe yazacağız, hatta öyle güzel şeyler yazacağız ki, sormayın gitsin! Daha önce binmeye arabası yok iken aniden nasıl zengin olduğundan tutun da, kamulaştırmalarda yaptığı çakallıklardan, evinin önündeki arsayı, sırf evinin önü açılsın diye nasıl yeşil alana çevirdiğine, montofon ile Fadime hala"yı nasıl kafaya aldığına kadar her şeyi yazacağız ancak bu günkü konumuz son siyasi operasyonları olacak.
Malumunuz 5 yıl önceki Kral hazretlerinin Ak Partiye girme sürecinde, o günkü parlamenterlerden 5 tanesi okey vermiş, ikisi ise olmaz demişti, bu ikisinin biri daha önce aynı koltuk için mücadele eden bir parlamenter olduğundan, kamuoyu tarafından olay farklı algılanıp, bundan dolayı Kral Hazretlerini istemedi gibi yorumlar yapılmış olsa da, bu kanaatimce hiç de doğru bir yorum değildi. Zira aradan 5 yıl geçmiş olmasına rağmen Başbakan"ın Kral hazretleri ile görüş alışverişinde bulunduğu vekillerin tamamı olumsuz görüş bildirirken, aynı parlamentere görüşü sorulduğunda 5 yıl önce durduğum yerdeyim cevabını vermiştir.
İşi gücü fitne, fesat, insanları birbirleri ile kavga ettirmek olan Çakal, son iki yıldır Kral hazretleri ile Fanatik düşmanı olan bu vekilin arasını bulabilmek için elinden geleni yapıp, bu ikiliyi barıştırmak için hayli uğraş vermesine rağmen sonuç alamamıştı. Ancak son Belediye Başkanlıkları aday tespitinde, Kral hazretlerine verem hastalığını gösterip, sıtmaya razı etmeyi başardı! Nasıl oldu bu iş diyecek olur iseniz, ilk önce parlamenterlerin tamamı adaylığına karşı geldi, ardından bazı parlamenterler kendileri için uğraş vermeye başlayınca, Çakal yanına Fadime hala ile Montofon"u alarak Başkent"in yolunu tuttu, adaylığı tehlikede olan Kral hazretleri de Başkentte çare aramakta iken, Montofon sığırının her iki tarafa olan yakınlığı neticesinde bir araya gelen bu Fadime Hala"nın hayvanat bahçesinin önde gelenleri, çağırıyorlar yanlarına Aslan Kral"ı ve diyorlar ki ona; Bak aslan Kral görüyorsun ki artık bu ormanlardaki Krallığın bitmek üzere, sana son bir şans tanırız ancak şartlarımız var,bunun üzerine Aslan Kral"da soruyor, nedir şartlarınız diye? Ve başlıyor dinlemeye; ilk şartımız sen her ne kadar ormanların Kralı olsan da bu İmparatorluğun Padişahının en yakını olan bizim bir kabile reisimiz var, onunla uzlaşacaksın, ardından bizim hayvanlar âleminin hayli gideri oluyor ve bunu da karşılayabilmek için ekonomik katkıya ihtiyaç var, ayrıca birde bizim haramiler çetesi var, zaten çoğu senin adamın, onlara da sürekli iş vereceksin, onlarda Fadime Hala"nın piyasaya olan borçlarını halledecekler! Bunun üzerine Aslan Kral diyor ki; iyi güzel de, bunlar sadece adaylığımı teminiyle olmaz, bu işleri rahatlıkla yapabilmem için yanımda bazı yardımcılarımın olması gerek, örneğin emeksiz evlatlarım, cemaat mensuplarım, köylülerim, emir erlerim, yağdanlıklarım olmalı ki, bu dediklerinizi rahat yapabileyim. Bunun üzerine oturup, güzel bir pazarlık yapıp, olması gerekenlerle, olmaması gerekenler konusunda uzlaşıp, imparatorluğun padişahının yanına varıp, devletlûm biz anlaştık, her ne kadar Aslan Kral"ı istemeyen bazı hainler! Var ise de, bizim böyle bir derdimiz yok, kabile reisimizle Aslan Kral arasındaki sorunları da çözdük deyip, padişahtan okey alıp şehrimize dönüyorlar.
Bundan sonraki formaliteler, yazılan senaryonun oyun kısmı olup, teferruattan ibarettir, yok sabaha kadar liste pazarlıkları imiş, yok şu imiş, yok bu imiş, bunlar tamamen işin gaz alma boyutudur, sizin anlayacağınız, herkesin umut bağladığı dağlara kar yağmış, çakal tüm maharetlerini ortaya koyarak yaptığı planları tekeri teker uygulamaya koymuştur. Olan samimi insanların duygularına olmuştur, şimdilik geçmiş olsun, ancak bu maçın daha ilk yarısı, ikinci yarısıysa nisan ayında başlıyor! İlk yarıda Fadime hala"nın Hayvanat bahçesi 1–0 galip, bakalım ikinci yarıda ne olacak? Karşılarındaki Demir gibi kuyucubaşları ile Davut peygamberlerle, Menderes" lerle, Uzun Hasanlar"la, Tok ve iri kabadayılarla, Sandıktan çıktığı halde Hayvanat bahçesinden çıkamayan Horosanlı sandıkçılarla, Çetin mücadelelerden hoşlanan Hazreti Osmanlarla, Bülbül gibi muhasebacilerle, adı her ne kadar Durmuş ise de, durmak, usanmak bilmeyen olmazları başaran sezginlerle, yıllarını siyasete adayan eynel köprüsünün mimarı saadettinlerle, siyasette ve ticarette her türlü derde deva ulu Hakan"larla ve daha nice ihanete uğrayan vatan evlatları ile nasıl baş edeceklerini ben de merak ediyorum!
Sanırım bu mücadelenin ikinci yarısında Fadime Hala"nın takımı çok yetersiz kalacak. Acaba onların da arkasında durmak gerekir mi? Hani onların, başkalarının arkasında yakın mesafeden durduğu gibi? Ne dersiniz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR