CANDAL’I TEBRİK EDİYORUM

Yerel seçimlerin ardından dört ay geçti. Yeni seçilen başkanların çoğu kadrolarını kurdu, bazı belediyelerde kadrolar henüz tamamlanmasa da büyük bir kısmında tamamlandı. Büyükşehir Belediyesinde bir hayli değişiklik oldu, zabıta daire başkanından personel daire başkanına, genel sekreter yardımcılıklarından özel kalem müdürlüğüne varıncaya dek pek çok değişiklik oldu. Bu değişiklikler içerisinde tasvip etmediğim tek atama Necmi Çamaş’ın ataması olmuştur. Necmi Çamaş, AK Parti camiası ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, benim gibi imamlıktan gelme, teknik yönü hiç olmayan, pratikte de bununla ilgili en ufak bir tecrübesi olmayan bir arkadaş. Ben de imamlıktan geldim ama yıllardır inşaat yaptığımdan inşaat ile ilgili A’dan Z’ye her şeyi bilirim. Bir inşaat mühendisi gibi proje çizmesini bilmesem de uygulamada proje okumasından mimarisine her detayı bilirim. Necmi Çamaş iyi bir kültür dairesi başkanı olabilir ama genel sekreter yardımcılığı ona çok fazla. Bu yönü bir yana Vezir Hazretlerine yakınlığından öte sürekli İbrahim Kalın’ın ismini kullanarak ötede beride genel sekreter olacağını söylemesi işin daha da can sıkıcı boyutu. İbrahim Kalın ile hukukunun olması kapasitesinin çok üzerinde olan genel sekreter yardımcısı makamını alacağı anlamına gelmez, Kalın’ın da böyle bir talepte bulunacağını sanmıyorum. Adam genel sekreter yardımcılığı ile de yetinmiyor genel sekreterlik makamına talip. İlhan Bey’in yaş haddinden emekli olmasına iki yıl gibi bir zaman dilimi var, bu zaman zarfında kapasiteli birinin yetiştirilmesi veya dışarıdan bu işi bilen işin ehli birinin getirilmesi gerekir, aksi halde şehre yazık olur. Halit Başkan’ın da böyle bir hataya düşeceğini sanmıyorum.

İlçe belediyelerinin büyük bir kısmı kadrolaşmalarını tamamladılar. Atakum Belediyesi seçimlerin hemen ardından atama genelgesini yayınladı zaten. Oradaki en büyük sıkıntı kesilen yüksek miktardaki faturaların içerikleridir. Mesela adam bilgisayarcı ama jeneratör faturası kesmiş, hiç ilgisi olmayan insanlar matbaa, basım, reklam vs faturaları kesmişler. Bunların incelenip kamuoyu ile paylaşılması gerekmekte. İlkadım’da da yeni kadrolar belirlenmiş, herkes işini yapmaya çalışmakta. Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi Başkan Kurnaz devraldığı borcu ödeyip borçsuz bir belediye haline gelmek için uğraş vermekte. Canik’te zaten mevcut başkan devam ettiğinden kadrolarda herhangi bir değişiklik olmadı, kaldığı yerden hizmete devam etti. Gelelim zurnanın zırt deliğine. Tekkeköy’de henüz kadrolaşma yapılmadı. Başkan Candal, Tekkeköy’de yeni bir anlayışla belediyecilik yapma politikaları üretmekte. Daha önce dört beş ağa babasının hükmettiği belediyeyi başkan olarak yasalara uygun bir biçimde yönetme derdine düşmüş. Bununla uğraşırken kadrolaşmaymış, atamaymış, işe adam yerleştirmeymiş vs işlermiş hiç uğraşmıyor.

Gelelim asıl bombaya. Candal Başkan, benim hemşehrilerim böyyüük iş adamlarına okkalı bir ceza vurmuş. Zannedersem çevre kirliliği ve denize malzeme dökme gibi bir işten dolayı otuz milyona yakın bir ceza vurmuş. Bunun üzerine benim böyyüük iş adamı hemşehrilerim soluğu Engere’de almışlar ve eski başbakanından Vezir Hazretlerine herkesin kapısını çalmışlar ama nafile. Sadece o mu derseniz; elbette ki hayır. Bir başka ulusal firmaya elli milyona yakın bir ceza vurmuş, onlar da birilerini aratmışlar. Candal Başkan’ı AK Parti Genel Merkezi’ne çağırmışlar ve durumla ilgili brifing almışlar. Candal Başkan’ı bu cesaretinden ötürü tebrik ediyorum. Yasalara uymayan kim olursa olsun gereği yapılmalı. Gariban biri denizin kenarına affedersiniz tuvaletini yapsa adamın ocağına incir ağacı dikerler ama güçlü ve egemen olan insanlar ne isterse yapsınlar Allah kulu sesini çıkaramazsa buna adalet değil zulüm denir.

Tekkeköy sanki bu şehrin tüm pisliğini çekmek zorunda. Fabrikaların hava bacalarından çıkan pis dumanından tutun da denize bırakılan dolgulara dek yıllardan beri bu şehrin kahrını çeken bir ilçe haline gelmiştir. Birileri buna dur demeliydi, Mustafa Candal buna dur diyebildiyse ne mutlu ona. Bu konuda sonuna kadar kendisine her türlü desteği vereceğimden en ufak bir endişesi olmasın. Sadece bu konu değil, orada kaybolan milyonlarca liralık kum, çakır, mucur olduğu iddiaları da ayyuka çıkmış durumda. O konuda da bir çalışma yapıp sonuna kadar üzerine gitmesini isterim. Sadece orada değil diğer belediyelerde de enteresan iddialar var, onların da üzerine gidilmesi lazım. Şu partili bu partili işi bir kenara bırakılıp halkın hakkı olan kum, çakıl, mıcır ve sahte faturaların araştırılıp gereğinin yapılmasının herkesin boynunun borcu olduğunu da unutmayalım. Sanırım matlup hasıl oldu. Bazı belediyelerde üç kuruşa beş köfte dönemi bitti gibi geliyor bana. Bu konuda dik duranlara selam olsun diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR