GAZETECİLER CEMİYETİNDE ...

 

GAZETECİLER CEMİYETİNDE SEÇİM VARMIŞ

Her şeye muhalefet olmak gibi bir huyum yoktur ama ortada bir yanlış varsa kendimi tavır almak zorunda hissediyorum. Bu durum yaradılış mizacımla ilgili olduğunu düşünmekteyim . Kavga etmek, insanlarla zıtlaşmak benim tercihim hiç olmadı. Şartlar beni kavganın içerisine ittiyse bu benim sorunum değil. Atalarımız “Kavgadan sürekli kaçın ama baktınız ki üzerinize geliyor o zaman onu gömlek gibi giyin” sözünü söylerken elbette bazı olayları yaşayıp bu sözü söylemişlerdir.

Siyasete girdiğim günden itibaren birileri tarafından sürekli dışlanmaya çalışılmış olmamın yegane nedeni doğrudan yana tavır almış olmamdır, birilerinin dümen suyuna gidip istedikleri gibi davranmış olsaydım eller üzerinde tutulurdum ama yanlış gördüğüm veya inancımın ve vicdanımın gereğini yaparak ilkeli davrandığım için birileri tarafından dışlanmış olmam benim için onurdur, şereftir. Ben kulların kınamasından değil Rabbimin kınamasından korkan, ölçü olarak bu ölçüyü kendisine şiar edinmiş bir insanım.

Beni yakından tanıyan arkadaşlar zaman zaman toplumun beni yanlış tanıdığını, insanların gerçek yönümü tanıma hakkına sahip olduklarını, bu nedenle bir imaj değişikliği yapmam gerektiği yönündeki telkinlerine hiçbir zaman katılmadım. Nedenine gelince; benim inancımın gereği düşmanla onun silahı ile savaşma gereği olduğundan muhatabım bana hangi silahı kullanıyor ise ben de ona karşı aynı silahı, hatta daha ileri teknolojiye sahip silahları kullanmayı gerekli görür, ona göre vaziyet alırım.

Gazetecilik mesleği bu güne kadar yaptığım mesleklerin en zoru ama en zevklisi olduğunu düşünmekteyim, zira diğer meslek erbabından çok farklı, çok değişik yapıda bir meslek grubu ile muhatap oluyorsunuz, duruşunuzu, tarzınızı ve yaşam biçiminizi ona göre ayarlamak zorunda kalıyorsunuz. Şayet bu işi adam gibi yapacak iseniz işiniz çok zordur, insanlarla beşeri münasebet kurarken veya arkadaş olurken o kadar seçici davranmak zorundasınız ki anlatamam. Zira arkadaşlık yaptığınız kişi yanlış yaptığında onu yazmaz iseniz mesleğinize ihanet etmiş olursunuz, yazar iseniz arkadaşlık hukukunuz bozulur. İki arada bir derede kalıp işin içerisinden çıkamaz hale gelirsiniz.

Bugüne kadar yaptığım işlerin tamamında işimin hakkını vermeye çalıştım, İmamlık yaptım Kuran okuyup para almadım, ağalara, paşalara boyun eğmeden. İnancımın gereği ne ise onu yaşamaya çalıştım, ticaret yaptım kimsenin tek kuruşuna minnet etmediğim gibi hamdolsun tek bir çekimin arkası dahi yazılmadı. Belediyecilik yaptım birilerinin dümen suyuna gitmediğim veya menfaatleri doğrultusunda iş yapmadığım için başıma örmedik çorap bırakmadılar ama hamdolsun her şeyin doğrusu ortaya çıktı.

Gazetecilik mesleği hiç bilmediğim, anlamadığım, uzaktan yakından ilgim olmadığı bir konu olmasına rağmen bugün itibarı ile bölgede en çok okunan gazete ve köşe yazarı olma özelliğini yakalamış olmamızın tek nedeni işimizi adam gibi yapıp, kimseye eyvallah etmemiş olmamızdır. Bir yemeğe, yetmişlik bir rakıya veya Saathane'de çalışan işçilerin bir saatlik ücretlerine karşılık gelecek meblağlara takla atıp haber yapmadığımız için Mevla bizi korudu, ömrü hayatı boyunca sadece bu mesleği yapanların akıbeti de ortada, bizim durumumuz da ortada.

Dün telefonuma bir mesaj geldi, Gazeteciler camiyetinin 12 Mayıs yani bu hafta sonu kongresi var imiş, İsmail Temiz sağ olsun cemiyetin üyesi olmasak da bizi davet etti. Nazik davetine teşekkür ediyorum ancak bundan yaklaşık bir ay önce İsmail Temiz ile bir akşam buluştuk ve yemek yedik, kendisine cemiyeti toparlayacak bir ismin Başkanlığında içerisinde kendisi ve iki büyük gazeteden birer temsilci almak kaydı ile büyütmesini söyledim, ancak Başkanlık konusunda ısrar etmemesini, herkesin kabul edebileceği veya en azından çoğunluğun mutabık kalacağı bir isim üzerinde uzlaşılması gerektiğini söyledim ama kabul etmedi.

Gönül istiyor ki meslek erbabının meslek kuruluşu herkesi kucaklasın, meslek erbabının sıkıntıları ile ilgilensin, meslek erbabı cemiyetim var diyebilsin ama üzülerek ifade etmek gerekirse şu andaki mevcut cemiyet bunu yapamadı, bir cemiyet ilan verecek ama iki büyük gazetede yayınlanma imkanı olmayacak ise ki şu anda durum böyle, o cemiyetin meşruluğu tartışılır… Olsa olsa birkaç kişinin küçük olsun benim olsun mantığı ile yönettiği bir derneğin ötesine gidemez. Umarım İsmail Temiz bu uyarımı dikkate alır ve cemiyeti herkese açar aksi halde bir odanın dışına çıkamayan bir cemiyetten hiçbir şey beklenmez. Bu duygu ve düşüncelerle yapılacak kongrenin hayırlara vesile olmasını temenni ederim. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR