Hayvanlara hakaret etmek bizim neyimize


İnsan konuşan hayvandır tezinden çıkarak, hayvanlar âleminin bazı türleri ile ilgili yazılar yazıyorduk. Bununla ilgili arayan dostlarımız, hayvanlara hakaret ettiğimizi, çünkü hayvanların masum olduğunu, yaratılışları gereği bazı evcil ve yabani hayvanları yiyerek hayatlarını idame ettirdiklerini, yazılarda belirtilen hayvanların ise masum olmadığını, şeytani düşüncelerle hareket edip, hak etmedikleri şeyleri elde ederek, amacı dışında kullandıklarını, bu amacın da kendi âlemlerine hizmet etmenin ötesinde, helal-haram demeden malı götürüp, diğer canlıları yok etmek olduğunu söylediler.
Yüce yaradan canlıları yaratırken üç kategoriye ayırmış; Hayvanları yaratmış, sadece nefis vermiş onlara, akıl vermemiş, sorumluluktan kurtulmuşlar. Melekleri yaratmış, akıl vermiş, nefis vermemiş ve günah işleme imkânları olmadığından da sorumlu olmalarını gerektirecek bir durum da söz konusu olmamış. İnsanoğlu"nu yarattı, hem nefis verdi hem de akıl verdi, isteyenin nefsine yenik düşüp, hayvanlardan aşağıya inebileceğini, isteyeninse aklını kullanıp, meleklerden üst mertebelere çıkabileceğini beyan buyurarak tercih hakkını biz insanlara vermiştir. Birde bu vasıflandırma dışında kalan, Darvin"in evrim teorisine inanıp, insanın maymundan türediğini, aradan geçen uzun yıllar neticesinde ehilleşip, medeniyetle buluştuğunu söyleyip, inananlar var. Bizim bahsettiğimiz hayvanlar âlemi ise biraz daha farklı. Bunlar, çağımızda yaşayıp inandıklarını söyleyen ama gerçekten inanmayan, ya ahret varsa! Namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek gibi ibadetleri yerine getirirsek iki türlü faydası olur diyen, ikinci türe mensup, yani maymundan geldiğine inanmasa bile, uygulamaları o doğrultuda olanlardan bahsediyoruz. Peki, bunlar neden namaz kılar, oruç tutar, hacca gidip zekât verirler diye soracak olur iseniz; birinci sebebi, her ihtimale karşı olur ya! Şayet ahret var ise bu yaptıklarımız, yanımızda kar kalır düşüncesi! İkincisi ve daha önemlisi de insanların itimadını kazanmak. Toplumumuz hangi dine inanırsa inansın, bir insan tevhit akidesine inanıp, yerine getiriyor ise ona itibar edilir. Bilmem farkında mısınız ama toplumumuzda, Yahudilerle ilgili dürüst alışveriş yaptıkları konusunda bir imaj vardır. Peki, sizce Yahudiler dürüst olduklarından mı alışverişlerinde sağlamdırlar? Yoksa alışverişte başarılı olmak için mi dürüsttürler? Bana göre ikinci seçenek geçerlidir. Çünkü dünyadaki alışveriş otoriteleri, bu insanlar için dürüsttür imajını vermemiş olsalardı, bugün bu kadar başarılı olma şansları yoktu.
Gelelim bizim Hayvanlar âlemine, onların içerisinde bulunan çakallar, bu işin en fetbazı, en kaypağı, en ikiyüzlüsü ve en yalancısı olup, toplumun ise bunun farkında olduğunu bildiklerinden, her yıl ya hacca veya umreye giderler, izzet ve ikramda kusur etmezler, konuştuklarında çok dürüst olduklarını ima ederler. Çok iyi bildikleri bir konuda dahi, siz konuşurken, size deme yahu, öylemi, yapma be deyip, size inanıyormuş gibi numara çekerler, arkadan ise elli türlü dalavere çevirip, her türlü çakallığı yapmaktan geri durmazlar. Korkak olduklarından, işi belli etmeden yaparlar ki, birisi hesap sorduğunda Vallahi haberim yok, öylemi olmuş çok yazık, üzüldüm demekten geri durmasınlar.
Montofon ise önüne yiyeceğini koyduğunuz sürece, size problem çıkarmaz. Olup, bitenden de pek haberdar olmaz, ne zamanki çakal onu bilgilendirir, o zaman aldığı bilgi kadar kafasını doldurur, o doğrultuda çaba sarf eder. Onun için önemli olan yiyeceğinin eksik olmaması ve birlikte olduğu bazı hayvanların sürüden sayılmasıdır, onun dışında hiçbir şey onu ilgilendirmez.
Fadime Hala"ya sıra gelince, kendini tilki sanıp! Herkesi kullandığını sanan bir zavallıdır! Ona diğer hayvanların emanet edilişinin tek sebebi, sessizliği ve uyumlu gözükmeye çalışmasıdır. Ancak sürüsündeki birçok hayvanı Aslan"a, Çakal"a ve Montofon"a kurban ettiğinden, akıbeti çok kötü olacağı kaçınılmazdır! Gütmekte olduğu sürüyü o kadar acımasız ve bir o kadar adaletsiz yönetmiştir ki, sürünün bir kısmını açlığa mahkûm ederken, bir kısmı zaten yediği yemekten yürümez durumda olmasına rağmen, onlara yem verdikçe daha da şişmelerine neden olmuştur. Böylelikle, hem onlar yürüyemez bir hal almış hem de diğer tüm canlılar bu Fadime Hala"ya düşman kesilmiştir. Artık bu saatten sonra da onu kimsenin kurtarma şansı kalmamıştır.
İşte bu ahval üzere olan bizim hayvanlar âleminde, ben değil hayvanlara, hiçbir canlıya hakaret etme kastım olmadığını bilmenizi isterim. Benim gayem, hayvanlar âlemini siz kıymetli okurlarıma anlatıp, zarar görmelerini engellemektir, başarabilirsem ne mutlu bana. Hoş çakalınız…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR