Dün sabah Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş."yi devralan Çalık Grubu, basın mensuplarına kahvaltı verdi, kahvaltıya biz de davetli olmamıza rağmen haber müdürümüzün eniştesi vefat edince kahvaltıya katılamadık. Ancak kahvaltıya katılan arkadaşlarımızdan detaylı bilgiler alma imkanımız oldu.

            YEDAŞ"ın çiçeği burnunda Genel Müdürü, basın mensuplarına çok güzel açıklamalarda bulunmuş, hatta bizim köşemize yazı olabilecek bazı ipuçlarını dahi vermiş. Aslında bu ipuçları bazı uyanık arkadaşların sordukları sorular sonucu ortaya çıktı. Bu konuyu yaklaşık üç yıldır bilmeme rağmen bu güne kadar gündeme getirmeme nedenim benim dışımda birilerinin çıkıp, olayla ilgili açıklama yapmalarını beklememdi. Zira zamanı gelmeden öten horozun kafasını kestiklerini bildiğimden, zamanı gelmeden konuya girmek istemedim. Kaldı ki bizi zamanı geldiğinde öttüğümüz zaman bile kafamızı kesmeye kalktıklarına göre zamanı gelmeden ötmeye kalksak halimiz nice olurdu!...

            Sanırım 2006 veya 2007 yılında özel Hidroelektrik Santrali yapımına izin verildi, belki de bu tarihten çok daha önce veriliyordu ancak benim bu konu ile bire bir tanışmam o yıllara dayandığından konuya oradan girmek istiyorum. HES"lerle ilgili yasal düzenleme ardından adeta lisans alma yarışına girildiği o dönemde daha önce Enerji Bakanlığı"nda çalışan bir arkadaşımın bu işlerle uğraştığını, ne kadar tanıdığı varsa tamamını arayıp, lisans almaları konusunda uyardığını, hatta ilimizde sınıf arkadaşı olan bir müteahhidi de arayarak ona lisans aldığını öğrenince kendisini telefonla arayarak, hal hatır sorduktan sonra ne iş yaptığını sordum. Zira daha önce milletvekili danışmanlığı yaptığından, son işinin ne olduğunu sorma ihtiyacı duyduğumu ifade ettim. Arkadaşım memurluktan istifa ettiğini, enerji konusunda danışmanlık yaptığını, HES"lerle ilgilendiğini, dilersem bana da yardımcı olabileceğini söylediğinde teşekkür edip, telefonu kapattım.

            Bahsettiğim arkadaşı yaklaşık yirmi yıldır tanırım ve bitişik köylüm. Daha önceleri aynı siyasi partide çalıştık,  partimiz iktidar olunca bu arkadaş da bakan danışmanı olmuştu, ardından Enerji Bakanlığı"na geçti, daha sonra da HES"lerle ilgili lisans işleri ile uğraşmaya başladı. İşin ilginç tarafı benim gibi arkadaşı olan Bayburtlu Müteahhit arkadaşa ta Bayburt"ta lisan almış olması idi. O günlerde sesimi çıkarmadım, isteseydim rahatlıkla ben de alırdım. Bana böyle bir davranışta bulunmak çok yanlış bir hareket geldi, elimdeki imkanı veya gücü hakkım olmadığı halde paraya tahvil edecek bir davranış olarak geldi. Diğer arkadaşın almış olmasını da yadırgamış olmama rağmen kendisine bir şey söylemeye gerek görmedim.

            Gelelim asıl konumuza dün YEDAŞ Genel Müdürü"ne bir gazeteci arkadaş enteresan bir soru sormuş, HES"lerle ilgili bölgede yatırım yapmayı düşünüp, düşünmediklerini sorunca Genel Müdür ağzındaki baklayı çıkartmış ve demiş ki yatırım yapmayı düşünüyoruz ancak HES yapılacak tüm akarsuların lisanslarının birileri tarafından alınmış olduğundan yatırım yapma imkanı bulamadıklarını ifade etmiş. Yani bu işi yapmak isteyen yatırımcı lisans alamıyor, peki ne yapmalı diye soracak olursanız bahsettiğim daha önce lisans almış olanları bulup, onlardan lisans satın aldıktan sonra HES yapabilecekler, aksi halde yapma imkanları yok.

             Dünyanın çivisi çıkmış diyorlar ya tam öyle bir şey adamın değil HES yapma imkanı lisans almak için yatması gereken harçları dahi yatıracak parayı zor bulmasına rağmen lisans alıp, kenara koyabilmişse bu ülkenin çivisi çıkmamış diyen yanıma gelsin. Avrupa"da siyaset yapanlar para harcarlar, ülkemizde siyaset yapanlar para kazanmak için yapıyorlar, işte size HES"lerle ilgili yapılanların perde arkası.

            Birilerinin pantolon giyip, adam gibi ortalıkta dolaşmaları ve kendilerini toplumun en temiz insanları olarak takdim etmeleri bu toplum tarafından kabul görüyorsa insanların gerçekleri bilmemelerindendir, ama merak etmeyin zamanı geldikçe bu insanların gerçek yüzlerini sizlere göstereceğiz ve kararı verecek olan siz saygıdeğer okurlarımızsınız. Bizim işimiz turnosal kağıdı gibi insanların gerçek rengini ortaya çıkarmaktır. Allah"a hamdü senalar olsun ki 25 kuruşa şoför mahalli dönemi kapanmak üzere, demek ki sabırlı olunca doğrular ortaya çıkıyor. Bugün de bize ayrılan bölümün sonuna geldiğimizden sözlerime son vermek zorundayım. Kalın sağlıcakla