HİÇBİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL

 

HİÇBİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL

Her zaman söylediğim bir şeyi tekrar ederek yazmaya başlamak istiyorum, olayların görünen tarafına değil görünmeyen tarafına bakmak gerekir diyorum ya işte hayatın gerçeği budur. İnsanların konuştuklarına değil, icraatlarına bakmak gerekiyor, konuşurken mangalda kül bırakmayanların icraata geldiğinde ne yaptıklarına bakarak karar vermek lazım. Şaşaalı, debdebeli iş adamlarının arka planına bakıldığında olayın göründüğü gibi olmadığını, görünmeyen gerçeklerin çok daha farklı olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz.Eline küçücük bir yetki alan bu yetkiyi kendi lehine nasıl kullandığını veya kullanmak istediğini görünce durumun ne kadar vahim olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz.

Altlarında milyonlarca liralık arabalarla gezenlerin gerçek durumunu bilseniz şaşarsınız, piyasa öyle bir hale gelmiş ki üç kuruş parası olan gücünün çok üzerinde iş yapmaya kalkıp almış krediyi kurmuş bir iş yeri ama o iş yeri hem krediyi, hem giderleri ödeyip ayakta durabilecek mi derseniz asla mümkün değil. Yapılan satışların tamamı kar olsa bile giderleri ödemeye yetmeyince bu sefer kalkıp kredileri çoğaltmanın yollarını arıyorlar, kredi limitleri buna yetmeyince bu kez tefecilerin eline düşüp ciddi anlamda sıkıntılı bir sürece giriyorlar. Şehirde iş adamıyız diye geçinenlerin bir kısmı aynen bu minvalde ayakta durmaya çalışıyorlar. Hani bilmem ne grup, bilmem ne şirketler topluluğu diye millete hava atıyorlar ya hepsi hava civa. Çok büyük havalarda olan bazı iş adamlarının tefecilerden aldıkları paraları ödeyememeleri üzerine tefeciler iş yerlerine adamlarını koyup tahsilat yaptıklarını biliyorum. Bu iş adamlarına Allah kolaylık versin.

İş hayatı çok zordur, bu devirde ayakta durmak fevkalade güç bir iştir, işletme giderleri bir hayli yüksek, vergi, ssk, maaş, kira derken en küçük bir işletmenin gideri beş bin liranın altında değil, orta halli bir işletmenin gideri ise on, on beş bin lira civarında düşünün bu giderleri ödemek için günde en az beş yüz lira kazanacaksınız ondan sonra geçeceksiniz diğer giderlerin karşılanmasına, alınan malları vadeli almış iseniz onların taksit ödemeleri, kredi kullanmış iseniz kredi giderleri, bir de kendi giderlerinizi eklediğinizde ortaya ciddi rakamlar çıkıyor. Bu rakamları ödemek için piyasa şartları çok iyi olmalı oysa ki piyasanın hali belli.

Piyasanın durumu böyle olunca bu kez çekler ödenmiyor, borcu olanlar borçlarını ödemiyorlar, alacaklılar ise alacaklarına göre borçlandıklarından çekler ödenmeyince karşı tarafa çeklerini ödemek zorunda kalıyorlar, bu silsile devam ederken piyasa allak bullak oluyor. Son çıkan çek yasası karşılıksız çek verenlerin hapis yatmasını ortadan kaldırınca çıkın çıkabilirseniz işin içerisinden. Eskiden çekini ödemeyenler utançlarından insanlardan kaçarlardı, şimdi çeklerini ödemeyenlerden paranızı istemeye kalktığınızda size yapmadık hakareti bırakmıyorlar, adamlar o kadar pişkin bir hal almışlar ki git ver avukata derken sanki borçlu onlar değil de sizmiş gibi pişkin pişkin konuşmaları insanı çileden çıkarıyor.

Peki ödenmeyen çeki Avukata verseniz ne olacak, hiçbir şey olmayacak hapis cezası yok, evlerden eşya kaldırmak mümkün değil, adamın üzerine bir şey yoksa aldın havanı, bu iş bu kadar basit. Bu tür adamların çeklerini Avukata verip masraf etmeye dahi değmez. Bunlarla ilgili yapılacak tek şey kamuoyuna bunları tanıtıp, başkalarının zarar görmesine engel olacaksınız. İster inanın, ister inanmayın piyasanın durumu bu, temiz esnafın işi çok zor, vadeli mal satmasa satış yapamıyor, vadeli sattığı parayı tahsil edemiyor, bunun üzerine bir çok insan sıkıntıdan kurtulamıyor.

Önceki gece bir meslektaşımızın ayaklarından vurulduğunu öğrendim, üzücü ve tasvip edilmesi mümkün olmayan bir durum, olayın arka planının ne olduğunu kimse bilmiyor ve basın bunu böyle haber yaptı. Ancak ne gariptir ki bundan üç yıl önce bana yapılan saldırı olayında aynı basın çok farklı haber yaptı olayların neden olduğunu bilmeyen yoktu buna rağmen basının bir kısmı olayın alacak verecek yüzünden olduğu yönünde haber yaptı, bir kısmı yoldan geçeni vurduğumu yazdı, bir kısmı sanki bana saldırı yapılmamış da ben saldırıda bulunmuşum gibi haber yapmaları basınımızın ne kadar sağlıklı olduğunun delilidir. Olayların gerçek boyutu ortaya çıkmasına rağmen kimsenin konuşmak istememesi ise olayların göründüğü gibi olmadığının göstergesidir. Önceki gece saldırıya uğrayan meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimi sunar, sıkıntılarından bir an önce kurtulmasını temenni ederim. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR