İŞİN GERÇEĞİ ÇOK FARKLI
Benim dünya görüşümü herkes bilir, söylemekten de kaçınmam ama doğruları yazmaktan da asla geri kalmam. 2001 yılında yaşanan ekonomik krizin nedeni Bankaların hortumlanmasıydı. 2018 yılında yaşadığımız ve hâlâ daha da yaşamaya devam ettiğimiz krizin nedeni de belediyelerin hortumlanma krizidir. Allah’a ve ahiret gününe iman etmiş bir insan olarak bu konuda çok samimi olarak böyle düşünmekteyim. Bizim dışımızdaki basın kuruluşlarının belediyelerden nemalandıklarını biliyorduk en azından bütçelerinin yarısını kendilerinin karşıladığını, kalan kısmını belediyelerden karşıladıklarını düşünüyordum ama şimdi yeni gelen bilgileri görünce bunların tamamına yakınının bütçelerinin tümünü belediyelerden karşıladıklarını öğrenmiş oldum. Seçimden sonra 2-3 gazete ayakta kalır diye düşünmekteydim ama gelen bilgiler bu sayının umduğumun çok altında kalacağını görünce gerçekten üzüldüm. Zira ben başkalarının bitmesi üzere ayakta kalmaktan zevk alan biri değil, tam aksine başkalarının güçlü olmasıyla onlarla rekabet ederek ayakta kalmayı ilke edinmiş birisiyim. O nedenle basının yok olması veya tekelleşmesi doğru bir şey değil, keşke bu insanlar da bizim gibi kendi ayakları üzerinde durmasını bilseydiler de şimdi sıkıntı yaşamasalardı.
Havada bulup karada yemeğe alışmış bu meslektaşlarımız şimdi öyle zor durumda kalmışlar ki aklınız durur. Hani ormanda aç kalıp şehre üşüşen yabani hayvanlar var ya aynen onlar gibi bunlar her tarafa saldırmaya başlamışlar. Önlerine gelen Belediye Başkanına dalıp bir şeyler koparmaya çalışıyorlar. Bu durum sadece yerel medya için değil ulusal medya için de söz konusudur. İstanbul Büyükşehir Belediyesinden bütçesini karşılayan bazı ulusal basın kuruluşları şimdi kapatmak zorunda kaldılar. Şehrimizde de durum aynı, daha önceki başkanlardan fütursuzca paralar alanlar, yeni başkanlardan alamayınca adamlar adeta deliye dönüp başkanları yaylım ateşine tutmaktalar. Son günlerde Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci’yle ilgili yapılan tezvirat bunun en bariz örneği, adamcağıza öyle yüklendiler ki kendini savunamaz hale geldi neredeyse. Oysa yazılıp çizilenlerin hak ve hakikatle uzaktan yakından ilgisi yok. Ancak Deveci’nin basın birimindeki arkadaşlar da kusura bakmasınlar bu işi beceremiyorlar. Adamın %100 haklı olduğu konularda en ufak bir haber yapma gereği duymuyorlar. Sırf vicdanımız sızladığından biz kendiliğimizden olayların doğrusunu yazmaktayız. Deveci başkan orada, ona sorabilirler, farklı bir şey derse özür dilemeye hazırım.
Gelelim konumuza, Cemil Deveci’yle ilgili yapılan tezviratların birisi şirket konusu. Bu konuyu ben ta başından beri biliyorum, yasa gereği belediyelerin şirket kurmaları için iki yol var, birincisi Bakanlar kurulundan geçecek, ikincisi ise kurulan bir şirket belediyeye hibe edilecek. CHP’den seçilen Cemil Deveci’nin Bakanlar kurulundan şirket kurup geçirmesi mümkün olmadığına göre adamcağız kendi cebinden kuruluş sermayesini verip yakınına şirket kuruyor. Amaç ne? Amaç borç batağındaki Atakum İmar İnşaat Şirketini devre dışı bırakıp yeni şirketle yola devam etmek ki doğru bir karar. Bu süreci tamamlamak için güveneceği birine ihtiyaç vardı. O da yeğenine kurdurup, daha sonra belediyeye hibe ettirdi. Bu kadar masumane yapılan bir işi kalkıp yok şirketin sermayesini nerden buldu? Yok, yeğenine neden kurdurdu? Şeklindeki eleştirilerin tamamı duygusal şeyler. Daha önce bizde de çalışmış olan bir muhabirin Cemil Deveci’yi böyle insafsızca haber yapması çok ama çok ayıp bir şey. Ben Cemil Deveci’yle arkadaş falan da değilim ama adamın başka çaresi yoktu, yaptığı da doğru.
Basın kuruluşlarının büyük bir kısmı olayı öyle çarpıtarak vermiş ki tam müftünün keçi alması olayında olduğu gibi olayı tersine çevirip toplumun önüne sundular. Oysaki Deveci ne yaptıklarından pişman, ne de özür diledi. Adam işinde gücünde borç ve haciz batağındaki belediyeyi ayağa kaldırmak için gece gündüz çalışıyor.
İşin daha da garip tarafı adamcağız samimi bir ortamda yaptığı konuşmayı orada dost zannettiği partilileri kaydetmiş. Şimdi ona karşı şantaj malzemesi olarak kullandıklarını duydum. Bantın içeriğini biliyorum, öyle sanıldığı gibi Deveci’yi zora sokacak bir şey yok. Orada adam bazı gerçekleri dile getirmiş ki normal karşılanmalı. Atakum Belediyesini talan etmek isteyen kötü niyetli bu insanlar Deveci’ye yapmak istedikleri tezgâhın tutmayacağını da unutmasınlar. Biz siyasi düşüncesi ne olursa olsun doğru olan ne varsa yanında oluruz, yanlış olan ne varsa da karşısında oluruz. Bizi dün yanlış tanıyanların pek çoğu şimdiki duruşumuzu görünce bizden özür diliyorlar. Biz dün de kimseden bir şey beklemeden habercilik yaptık, bugün de kimseden bir şey beklemeden habercilik yapmaya devam ediyoruz. Ancak şunu da ilave ederek sözlerime son vermek istiyorum, Belediye Başkanlarının aleyhine yazmadığımız için bizim onlarla sürekli görüştüğümüzü ve yağlı ballı olduğumuzu zanneden bazı insanlar bizi arayıp bazı talepleri oluyor. Şundan emin olunuz ki Sandıkçı ve Demirtaş başkanın dışında hiçbir başkana henüz hayırlı olsuna dahi gitmiş değilim. Bu taleplerden vazgeçin. Bizim işimiz bu değil, habercilik yapmaktır diyerek sözlerime son veriyorum. Allah’a emanet olunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.