İşini zamanında yapmayanlar soluğu....
İŞİNİ ZAMANINDA YAPMAYANLAR SOLUĞU SEÇİM KURULLARINDA ALIYOR
Adamın biri askere gitmiş, askerde şapka takmaktan bıkınca şapkayı ters çevirip, nizamiyede dolaşmaya başlamış, uzun zaman komutanlarla karşılaşmayınca işi adet haline getirip, sürekli şapkasını ters takıp gezmeye başlamış. Ta ki bir gün komutana rastgelipte, esas duruşa geçip, selam vermeye kalkınca, başlamış şapkanın tereğini aramaya, durumu fark eden komutan ara, ara
..bulursun demiş.
Bizim AK Parti yöneticileri zamanında yapmaları gereken işleri yapmış veya yapmamış, şimdi soluğu sandık kurullarında alıp, suçlarını örtmeye çalışıyorlar. İl Başkanlığı koltuğunda oturan arkadaşımız yetkilerini Teşkilat başkanına devretmiş, ondan alacağı feyiz ve bereketle işini yürütmeye çalışıyor. Teşkilat başkanı olan arkadaşımız ise, sağ olsun geleneksel hale getirdiği seçilmişleri harcama politikasını bu seçimde de en güzel bir biçimde icra etmenin keyfini yaşıyor. Zira, daha önce Refah Partisi İl Başkanı olduğu dönemde İlkadım Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Ahmet Okuyucu Bey"i harcadığı gibi, şimdi de Süleyman Kaldırım"ı emekliye ayırmada maharetini gösterdi.
"İlkadım İlçe Başkanı İhsan Kurnaz Bey, AK Parti kurulduğu günden beri teşkilatlarda görev almış olmasına rağmen, sandıklara hakim olamamış, sandık görevlisi, müşahit konusunda AK Parti kurulduğu günden beri en kötü sınavını Atakum ve İlkadım seçim bölgelerinde vermiştir" dersek abartmış olmayız. İlçe başkanlarının yegane görevi, sandık görevlileri, müşahitler ve başkan adaylarının konuşma yapacağı bölgelerin tespiti ve seçim statejisi olması gerekirken, İhsan Kurnaz Bey, sürekli sahada Süleyman Kaldırım"la birlikte miting, ev sohbeti gibi faaliyetlerde boy gösterip, konuşma yapmanın ötesine gidememiştir. Hiç unutmuyorum 2004 mahalli seçimlerinde rahmetli Dursun Şahin, İlkadım Belde Başkanı idi. Onun işi; Bulvar"daki SKM" de, Erdoğan Tok"a ev sohbetleri, mitingler, ziyaretler ve çalışma arkadaşları tespit etmek ve her gideceği yerde yapması gereken konuşmalar, bölgenin sorunları, etnik kimlik gibi stratejik açıdan önem taşıyan konuların halli idi. Yazıyı okuyan birçok okurun rahmetliyi tanıdığını tahmin ediyorum. Hiç rahmetlinin, çıkıp ta konuşma yaptığını göreniniz oldu mu? Olan varsa söylesin, ama adam seçimi büyük bir farkla aldı.
Atakum"da görev yapan Hüseyin Dereli ise, sessiz, sakin, kimsenin etlisine, sütlüsüne karışmayan bir arkadaş. O"nu göreve getirenler ise, bu sessiz ve sakin duruşundan etkilenip, "istediğimiz gibi kullanırız" düşüncesi ile göreve getirdiler, ancak hepsi de pişman, "keşke getirmeseydik" diyorlar. Çünkü Hüseyin Dereli, İl teşkilatında meclis üyelikleri yapılır iken, demiş ki; "Ben sadece Mustafa Karakurt"un il Genel Meclisi üyesi olmasını istiyorum, gerisini istediğiniz gibi yapın", işi yarım saatte bitmiş, Kral hazretleri istemiş, o yapmış, il teşkilatı ise, sesini çıkarmamış hal böyle olunca da sonuç malum.
Canik teşkilatı bu seçimin en başarılı teşkilatıdır, bakınız gerek İl Genel Meclisi"nde alınan oylara, gerekse belediye başkanlığında alınan oylara Samsun"da AK Parti"nin en yüksek oranda oy aldığı bölge. Nedeni ise, meclis üyelikleri yapılır iken tam 4 saat direndiler ve istediklerinin tamamını alamadılar ise de tamamına yakınını alınca, hepsi tek vücut çalışıp 5 il Genel meclisinden 4 tanesini aldılar. Belediye başkanlığı seçiminde 2004 seçiminde meclis üyeleri başkandan 1000 civarında fazla oy alırken, bu seçimde liste başı yapılan arkadaşa olan tepkiden ötürü, Meclis üyeliklerinde belediye başkanından 800 civarında az oy alınması çok manidar bir durum. Demek ki vatandaşımız en ufak ayrıntıyı değerlendirip, gereğini yapıyor.
İlkadım ve Atakum bölgelerindeki İl Genel Meclislerindeki durum da aynı. Atakum bölgesinde 5 İl Genel Meclisinden sadece ikisini alabilen Ak Parti, listenin ikinci sırasındaki arkadaşın partiye dümdüz gittiği mahkeme kararı ile belli olmasına rağmen, Mahalli İdareler Başkanı"nın ısrarlı baskısı sonucu listeye konması, ancak iki meclis üyesinin alınmasına neden oldu.İlkadım"da liste başı yapılan arkadaşın kamuoyu tarafından sevilmeyen ve ilkokul mezunu olan vasıfsız bir arkadaş olması, listenin dördüncü sırasında bulunan arkadaşın daha önce MHP "li bir beldede, belediye başkan adayı olup, AK Parti"nin o bölgede kaybetmesine neden olarak toplum tarafından gösterilmesi dört meclis üyeliğinin zorla alınmasına neden olmuştur.
Şimdi ise, bu listelerde bu denli hataları yapan arkadaşların kalkıp, seçim kurullarına itiraz ederek sonuç almaya kalkmaları kendilerini gülünç hale düşürmektedir. Beyler işinizi zamanında adam gibi yapmazsanız şimdi, Asker Memed"in kasketinin tereğini aradığı gibi, çok ararsınız. Fazla aramanıza gerek yok çok yakında il kongresinde aradığınızı bulacaksınız. Hoşçakalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.