İŞTE İSİMLER...

        Yaklaşan AK Parti İl Başkanlığı seçimiyle ilgili, herkes kafasına göre bir şeyler yazıp çiziyor ama yazdıklarının ne kadar doğru ne kadar yanlış, ne kadar dayanağı olup olmadığına bakmaksızın işkembeyi kübradan atıp tutuluyorlar. Zavallı okurlar da sanki doğru yazılmış gibi okuyorlar. Gerçi bu şehirde kimin doğru kimin yanlış, kimin belgeli kimin işkembeden atarak yazdığını, üç aşağı beş yukarı herkes biliyor ama yine de bazı gerçeklerin bilinmesi adına bu hatırlatmayı yapmadan geçemeyeceğim. Dikkat ederseniz köşe yazılarımda  Tarihten, coğrafyadan veya Matematikten hiç bahsetmem çünkü bu konular ilgi alanımın dışında olmasalar dahi, yeterli donanıma sahip olmadığım için bu konulara girmeye çalışmıyorum. Hatta Güneydoğu konusunda elimden geldiği kadar yazı yazmamaya özen gösteriyorum. Kaldı ki bu konu siyasi içeriği olan bir konu olmasına rağmen, uzmanlarının yazmasının daha doğru olacağını düşündüğümden yazmıyorum. Biz yazı yazarken bu kadar hassas davranmamıza rağmen bazı kendisini gazeteci zanneden çiçekçilikten, böcekçilikten gelme insanların kalkıp, Siyasetten Güvenliğe, Ekonomiden Tarihe varıncaya dek, Zembilli  Ali efendi gibi  her konuda yazı yazmaları ne kadar cesaretli ve cahil olduklarının delili değil de nedir?

              Gelelim bu günkü konumuza, malumunuz önümüzdeki ayın başında AK Parti İl kongresi yapılacak. Ortaya çıkan adaylarla ilgili düşüncelerimi yazmıştım. AK parti kongrelerinde şu ana kadar tek liste ile gidildiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Osmanım  kesenin ağzını açmış, şehirdeki tüm Bilboardlarda resimleri yeniden çıkmış durumda. Halk Osman'ı Bakkaldan marketten satın alacağı için, oralarda boy göstermeyi daha uygun bulmuş. Ne diyelim herkesin tercihine saygı duymak lazım, ama siyasetin bu olmadığını da belirtmeden geçemeyeceğim. Osmanımın en büyük handikapı yanında vitrin olarak kimseyi bulamamış olmasıdır. Geçtiğimiz seçimde yanında, Mustafa Topal, Necati Demir, Muharrem Bey gibi çok güçlü isimler vardı, şimdi onları da yanına alamamış olması onun adına üzücü bir durum.

       KERTEL kafalılara gelince, o kardeşlerimiz içerisinde işe yarayan tek adam Hüseyin Cerrahoğlu'dur ama Hüseyin'in de en büyük handikapı para harcamamasıdır. Biraz para harcasa belki de durum farklı olacak. Kayınçom'un İl Başkanlığı seçiminde aday olması gereken 19 ismi AK Parti Genel merkezine verdiğini söylemiştim. Bugün bu isimleri sizlerle paylaşacağız, ancak yeri gelmişken söyleyeyim, 'Ob(s)uruktan tayyare selam söyle o yare' ekibinden iki ismi vermiş, bunun dışında mevcut yönetimden 10, dışarıdan da 9 isim vermiş. Dışarıdan verdiği isimlere bakıldığında iki isimin de mevcut yönetimdeymiş gibi değerlendirilerek göz önüne aldığımızda içeriden 12, dışarıdan da 7 ismi, vermiş oluyor.

        Gelelim bu isimlerin kimler olduklarına.. Dilerseniz içeriden başlayalım; Alaattin Bayrak, Ercan Albayrak, Burhan Erçal, Hakan Karaduman, Muharrem Göksel, Ufuk Karaca, Av. Hakan Ay, Muzaffer Öztel, Yılmaz Açan ve İlhan Kara. Dışarıdan verdikleri ise, Süleyman Kaldırım, Adem Bektaş, İhsan kurnaz, Yılmaz Hocaoğlu, Osman Çetinkaya, Hüseyin Dereli, Hüseyin Cerrahoğlu, Salih Çelik ve Muharrem Kayan. Daha önceki yazımda, 'Kayınçom isimleri verirken öyle isimler verir ki, istediği ismi çıkarmada zorluk çekmesin' demiştim. Dilerseniz şimdi bu dediğimde ne kadar haklı olduğumu ispat edeyim. İçeriden verdiği isimler içerisinde İl Başkanı olabilecek üç isim var.. Birisi Burhan Erçal, diğeri Muharrem Göksel, üçüncüsü ise Avukat Hakan Karaduman. Kayınçom için, Burhan Erçal ile Muharrem Göksel arasında fark yok. Hakan Karaduman ise Babasından ötürü Osman Genç'in adamı sayıldığından ona sıcak bakmaz. Aday olmaması için de ekonomik durumunu göstererek devre dışı bırakır. Diğer iki adaydan hangisi olursa onun için fark etmez.

       Gelelim namazın dışındaki şartlara, 'pardon' dışarıdan verdiği ismlere;   Süleyman Kaldırım ve Adem Bektaş seçim kaybetmiş Başkanlar olduklarından, onların irabdan mahalleri yoktur. İhsan Kurnaz ise arkasında ne Vekil, ne Başkan, ne de Teşkilat desteği olmadığı için şanslı değil. Hüseyin Dereli'de hakeza sadece  isim doldurmak için verilmiş bir isim. Osman Çetinkaya'yı az önce söylediğim için detaya girmeme gerek yok. Salih Çelik ile Muharrem Kayan isimleri de içeriden sayılacağı için önem arz etmezler. Muharrem güzel bir isim ancak şansı yok. Salih Çelik ise Diploması bu iş için yetersiz. Dışarıdaki isimlerden hatırı sayılır iki isim var. Birisi Hüseyin Cerrahoğlu diğeri ise Yılmaz Hocaoğlu.. Bu ekip Genel Merkez'deki kulisleri iyi yapıp, Mustafa Şentop, Hasan Karal, Nurettin Canikli gibi güçlü isimleri devreye koyar iseler şansları olur. Zaten önümüzdeki günlerde Genel Merkez'den bir ekip gelip, saha çalışması yapacak. Bakalım nasıl bir rapor getirecekler Ankara'ya. Benim merak ettiğim nedir bilir misiniz? Kayınçom onca ismi Ankara'ya verirken iki ismi vermemesi çok manidar. Zira bu iki isim de siyasette emekleri geçmiş, defosu olmayan isimler olmasına rağmen Kayınçom neden bu isimleri  vermeye cesaret etmedi, merak ettim doğrusu. Kimdir bu isimler derseniz, beher ikisi de AK Parti kurulduğu günden itibaren, partiye hizmet etmiş isimler.. Birisi Mustafa Topal diğeri ise İbrahim Sandıkçı. Bu arkadaşların, diğer isimleri verilen insanlar kadar AK Parti'ye hizmet etmediklerini diyen yanıma gelsin. Peki neden isimleri verilmedi derseniz, onu kayınçomu sormak lazım. Sözlerime son verirken, şehrimiz için en iyisinin en güzelinin olmasını temenni ediyorum. Kalın sağlıcakla.