‘KERTEL KAFALILAR’ AK PARTİYİ ELE GEÇİRMEK İSTİYORLAR

          'KERTEL KAFALILAR' AK PARTİYİ ELE GEÇİRMEK İSTİYORLAR

         İnsanın hangi Milletten geldiği önemli değil, önemli olan inancı, imanı ve kişiliğidir. Allah Resulü bir Hadis-i Şerif'lerinde “ Her kim ki asabiyet (ırkçılık) yaparsa o bizden değildir” buyurmaktadır. Osmanlı coğrafyasında her Milletten, her Dinden insanların rahatça yaşamasının sırrı da budur. Osmanlı hiç kimsenin ırkına, diline, dinine bakmadan herkesi eşit vatandaş kabul ettiği için, altı asır Cihana hükmetmiştir. Ne zaman ki bu ölçü kaçmaya başladı, Zevki-Sefa hüküm sürmeye başladı, ondan sonra gerileme devri başladı. Osmanlı'nın fethettiği topraklarda Müslüman Türklerle, farklı Dinlere mensup insanlar kardeşçe komşuluk ilişkileri içerisinde olmuşlar, biri birilerinin örf, adet ve lisanlarını dahi öğrenmişlerdir. Bu minvalde birçok vatandaşımız, bölgesinde yaşayan yabancı tebaanın lisanlarını öğrenme imkânı yaşadılar. Trabzon bölgesinde epeyce bir yoğunluğa sahip olan Rumların kullandığı lisan, orijinal Rum Pontusca'sıydı. O bölgede yaşayan insanlar komşuları ile iyi ilişkiler sürdürebilmek için onların lisanlarını öğrendiler. Merhum Babaannem de o komşularından lisanlarını öğrendiğinden, biz torunlarına da öğretme imkânı bulmuştu.

          Bu detayı verme nedenim, Rum Pontusca da “KERTEL KAFALI” deyimi çok kullanılan bir deyim olduğundan dolayı. Neden kullanılır derseniz? KERTEL; ineklere verilen, yalın ahşaptan yapılmış, kovadan biraz daha büyükçe bir kaptır. Bu kabın içerisi boş olduğundan, kafası boş olan insanlara da 'KERTEL kafalı' insanlar denir. Umarım bu kadar izahattan sonra bu konuya açıklık getirebilmişimdir. Gerçi yazıyı okuyacak olan bazı okurlar ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklarını biliyorum, ama bilmeyen okurlarımız için böyle bir ayrıntı verme gereği duydum. Şimdi gelelim konumuza; malumunuz Şubat ayının ilk haftasında AK Parti İl Kongresi yapılacak. Bu kongrede aday olmak isteyen bazı kişi veya kişiler, ortaya çıkmaya başladı. Hatta adına “O(s)buruktan tayyare, selam söyle o yâre” platformu verdiğimiz bir heyet de yola çıkmış durumda. Bu ekibin içerisinde o kadar enteresan insanlar var ki anlatamam. 2009 Yerel seçimlerinde partilerine seçim kaybettirenlerden tutun da, başlarında bulundukları teşkilatlara yaptıkları hatalar nedeniyle, adeta hezimetler yaşatan siyasetçilere, hatta ırkçılık noktasında, fanatizmin zirvesinde olan 'KERTEL kafalı' bazı insanların olduğu bir heyetin, AK Parti gibi ülkeyi yöneten bir partinin, yönetimine talip olmaları akıllara durgunluk verecek boyutta hezeyan değildir de nedir?

          Bu şehirde; Kayınçoma benden daha fazla kızan, daha fazla mahkemelik olan hiç kimse olmadığı açık ve net ortada olmasına rağmen, karşısına rakip olarak çıkan insanları görünce ona rahmet okuttuklarını da söylemekten geçemeyeceğim. İnsan bir şeye talip olurken, biraz geçmişine bakıp utanır. Gerek yönetimlerde bulunanlar gerekse seçilmiş görevlerde bulunanlar nasıl kaybettiklerini, partiye nasıl dip yaptırdıklarını bu toplumun bilmediğini zannediyor iseler onlara acımaktan başka yapılacak bir şey yok. Diyeceksiniz ki siyasette kaybetmek de var, kazanmak da. Eyvallah! Buna söylenecek bir şey yok, ancak AK Parti gibi toplumun yarısının oyunu almış bir partinin, seçilmiş bir makamında oturmakta iken o makamı, sırf beceriksizliğiniz yüzünden kaybedecek kadar sorumsuz iseniz, bir daha o görevlere talip olmayacaksınız. Aslında bu Ekibe yanlış isim verdim. 'Kaybedenler platformu' deseydik daha anlamlı olacaktı, ama verdik bir kere bu ismi geriye dönüş yok.

              Aslında AK Parti Genel merkezinin, birden çok listeye izin vermeyeceği ortada ancak insan yine de yazmadan duramıyor. Göreviniz doğruları söylemek olunca, yanlış adamları doğru işlerin peşinde görünce, toplumu aydınlatmanın bir görev olduğunu düşünüp sarılıyorsunuz kaleme. Atalarımız; İslam'ın Şartı beştir, ancak bilinmeyen bir şartı daha var o da haddini bilmektir, demişler ne kadar da güzel bir söz öyle değil mi? İnsan kendisini bilmez ise, ona kim olduğunu hatırlatmak da bizlere düşüyor. Allah Resulü “ Men arefe nefsehu fekad arefe Rabbehu”  Yani nefsini( kendisini) tanıyan, Rabb'ini tanır, buyurmaktadır, ama insan 'KERTEL kafalı' olunca ve KERTEL kafalılarla birlikte olmaktan mutlu olur ise o zaman onlara doğruları söylemek işi de bu fakire kalıyor. 'KERTEL kafalı'lara tavsiyem o ki; boş işlerle uğraşılacağına, aralarında işlerini, makamlarını ve itibarlarını kaybetmiş kişilere iş, aş, itibar ve akıl bulmaya çalışsınlar, öyle AK Parti'nin nimetlerine konmaya çalışıp, itibar elde edeceklerini zannediyor iseler, unutmasınlar ki itibar koltuktan değil, kişilikten alınır. Koltuktan alınan itibar, koltuk gidince biter ki, onların da durumu öyle olmuş zaten. Akıllı adam o dur ki, kendi ayaklarının üzerinde durup, ilkeli duruş gösterir, kişiliği koltuktan değil şahsiyetinden alır. Rabbim 'KERTEL kafalı'lardan uzak tutsun, diyerek bu günkü köşemi de burada bitirmek istiyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR