KİMLİK ARAYIŞI MI YOKSA NEFSİNE YENİLMEK Mİ?

İnsan hayatında belli dönemlerde değişiklikler olabilir ancak bu değişiklikler kemalata doğru olmalı, zira yaratılışın doğasında kemalata doğru gidişat vardır. İnsan, yaşının kırka gelmesi ile kemalisinin dediğimiz kemalat yaşına erişmiş olur.

Nasıl ki eşyanın tabiatı vardır insan doğasının da tabiatı sürekli olarak ilerlemesi ve daha kamil bir hayata doğru gidişi söz konusudur. Ancak içerisinde bulunduğumuz toplumda olaylar çok daha farklı gelişmekte gençlik dönemlerinde ailelerinin baskısı veya aldıkları eğitim gereği gayri meşru ilişkiler yaşayamamış olanlar yaşlandıkça çılgınca yaşam biçimine girmelerine anlam vermek mümkün değil.

 Buna kimlik arayışı dememiz mümkün gözükmüyor, desek desek nefsine yenilmek diyebiliriz. Gençlik yıllarında fanatik İslam'cı geçinen aklı başında insanların daha sonraki yıllarda da Müslümanların açtığı kurumlarda iş, aş bulup oralarda palazlandıktan sonra mahalle değiştirip kendilerinden çok genç bayanlarla düşüp kalkmaları, öpüşüp koklaşmaları çok ama çok çirkin bir durum. Bir insan aldığı kültüre çok aykırı bir biçimde yaşam tarzına girerse ona cibilliyetsiz denmez de ne denir? siz takdir edin.

Geçenlerde bir arkadaş meclisinde otururken bazılarının arkadaşlarına ateş püskürdüklerini görünce şaşırdım kaldım, ateş püskürme nedenleri nedir bilir misiniz? Arkadaş, arkadaşın manitasına iş koymazmış, İyi güzel de be kardeşim bu manita dediğiniz şey sizin evli olduğunuzu bile bile sizinle düşüp kalkan bayanlar değil mi?

Bir bayan erkeğin evli olduğunu bilerek onunla düşüp kalkabiliyorsa o bayana namuslu bayan denilebilir mi? Şayet denilebilirse o zaman biz şu ana kadar öğrendiklerimizi gözden geçirerek, yeniden kimlik arayışına girelim, yok bu tür bayanlara bizim inandığımız değerler namussuz diyorsa namussuz olan insan ha seninle birlikte olmuş ha başkasıyla ne fark eder ki?

Benim manitama bakan adam mı mantığını bir türlü anlamış değilim, manita denildiğinde acaba insanların akıllarına ne geliyor onu da çözmüş değilim. Bazen kendi kendime diyorum ki acaba okuduğum kitaplar, özellikle Kuran-ı Kerim'de ki ayetler açıkça bu tür ilişkileri yasaklamış olmasına rağmen, ben mi yine de yanlış düşünüyorum.

Toplum olarak birileri bizleri silkelemeli, ya inandığımız gibi yaşamalıyız veya yaşadığımız gibi görünmeliyiz bir yandan Müslüman olduğumuzu söyleyip diğer yandan inancımızın yasak kıldığı şeyleri yaşamanın ne anlama geldiğini anlamakta zorluk çekiyorum.

Bu tür konularla ilgili yazı yazmak için öncelikle yazıyı yazan kişinin inandıklarını yaşaması gerektiğinden bu tür konuları bu şehirde herkesin yazamayacağını düşündüm ve böyle bir yazıyı yazmanın gerekliliğine inanarak bu yazıyı kaleme aldım.

Bu yazı da kast ettiğim kişiler elbette ki kızları yaşlarındaki bayanlarla düşüp kalkan, yanlarında çalıştırdıkları personelle birlikte olup o personeli eşinden ayıran ve hamile bıraktıktan sonra yurt dışında kürtaj yaptıranlar değil, namazını kılıp orucunu tutan ama nefsine yenik düşüp alış veriş merkezlerinde, kafelerde, barlarda bayanlarla birlikte olup eşlerini aldatan nefsine yenik düşen insanlarla ilgili söylüyorum.

 Hatta evine ekmek getirmeye parası olmadığı halde ta Amasya'lara zamparalığa giden ve Büyyüük Şeriatçı olduğunu iddia eden arkadaşlarımızın kendilerine çeki düzen verip adam gibi evlerine bağlanmalarının zamanı geldi de geçiyor bile. Biz bu yazıları kimseyi üzmek için değil herkesin aklını başına alıp nefsine yenik düşmekten vazgeçmesi için yazıyoruz.

Yıllar yılı aile boyu Televizyonlarda severek seyrettiğimiz bazı insanların azıcık palazlandıktan sonra anında mahalle değişikliğine giderek paparazzilere yakalanacak seviyede kendilerini kaybetmeleri, İslami Camia'yı derinden üzdüğünü unutmamalıdırlar.

İnsanın bir anlık nefsine yenik düşerek hem Dünyasını hem de Ahiret'ini mahvetmesi gerçekten üzücü bir durum. Ayrıca şu Muta nikahını ve şahitsiz nikah yaparak zina yapanların da nefislerine tatmin etmek üzere uydurdukları fetvalarla kendilerini kandırdıklarını unutmamalarını hatırlatırız.

Nikahta asıl olan ilandır, bunun en önemli nedeni de neslin muhafazasıdır, yok efendim DNA testi varmış, korunma varmış teraneleri de yaptığımız işe kılıf uydurmaya çalışmaktan öteye geçemeyen fuzuli işler olduğu açıkça ortadadır. Rabbim inandığımız gibi yaşayan, yaşadığı gibi görünen insanlardan eylemesi dileğiyle kalın sağlıcakla