Son günlerde yazılarımı biraz hafiflettiğimi söyleyen dostlar var, arkadaşlarımızın eleştirilerinde kısmen hakları var. Zira bazı kişilerle ilgili köşe yazılarına ve haberlere ara verdik. Nedenine gelince, bu adamlar siyasette oldukları dönemlerde yaptıkları icraatları ele alııp gereğini yapıyorduk, adamlar siyasi mevta olunca gündemimizden düştüler. Hani derler ya ölüye kurşun sıkılmaz. Bizimkisi de o misal adamlar artık siyaset sahnesinde yoklar onlarla uğraşmak onları gündeme taşımak anlamına geldiğinden bu saatten sonra üzülerek ifade ediyorum ki, gazetemizde bu kişilere ayıracak yer yok.

Bu arada bu işten ekmek yiyen bazı zavallılar sırf bizimle ilgili yazı yazmak kaydı ile kendilerine köşe yazısı yazacak yer bulabildiklerinden bir ara işsiz kalmışlardı. Hatta başka gazetelere gidip iş istediler bulamadılar, baktılar ki olacak gibi değil yeniden eski işlerine devam etmeye karar verdiler. Ancak bu arkadaşlara tavsiyem yeterki işsiz kalmasınlar bizimle ilgili yazmaya devam etsinler. Ancak hastalıktan hastaneden bahseden bu arkadaşların bizzat hastaneye gidip eşleri için almak istedikleri psikolojik raporun nedenini ve aldıkları cevabı da yazacağımı unutmasınlar. Hatta bana dava açan bazı meslektaşların konuşurken mangalda kül bırakmayıp iş icraata geldiğinde gidip hakkımda savcılığa verdikleri dilekçeyi okuduğunuzda onların gerçek kimliğini daha rahat tanıma fırsatı bulacaksınız. Hatta savcılığın verdiği kararı da gördüğünüzde yazılanların ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu çok iyi idrak edeceksiniz.

Gelelim asıl konumuza. Yaklaşık birbuçuk yıldır üzerinde ısrarla durduğumuz eski YİMPAŞ bitişiğindeki otopark ile ilgili gelinen noktayı hepiniz biliyorsunuz. Yapılan alavere dalavere, imar planları, satış işlemleri, izale-i şûyu davalarının tamamı yargı süzgecine girmiş ve bu konudaki yasal süreç devam etmekte olduğunu sizlerle paylaşmıştık. Son olarak İdare Mahkemesi arsanın arkasında bulunan bina ile aradaki yolu ortadan kaldıran imar değişikliğini iprtal etmişti. Bu iptal işleminin ardından izale-i şûyu davası da bitmesi gerektiği kanaatindeyim ancak mahkemenin o safhası ne durumda bilmiyorum.

Bu olay çok ciddi ve ekonomik rantı çok büyük bir olay olmakla birlikte yapılan işlemler şeytanların babası olan iblisin dahi aklına gelmeyecek kadar şeytani planlarla organize edilmiş bir olay. Adamların para için yaptıklarını tüm detayları ile yazmaya kalksam aklınız durur. Allah'a hamdolsun ki bu konuda adliye gereğini yaptı da, bu haksızlık ortadan kalkacak. Bu insanlar o kadar enteresan bir duruma gelmişler ki anlatamam hayatlarını tamamen bu tür şeytani planlara adamışlar bu konuda ikna edemedikleri insan çok az.

Buraya kadar tamam da bundan sonrasına gelince bu arsa ile ilgili bir yandan adli yargıda dava devam ediyor, bir yandan idari yargı yapılan imar uygulamasını bozmuş, diğer yandan kamuoyu ciddi anlamda rahatsız olmasına rağmen arsa hala daha Müteahhitin elinden alınıp gereğinin yapılmamış olması çok ama çok ilginç bir durum. Bu iş neye benziyor biliyor musunuz evinize bir hırsız girmiş sizde bir biçimde hırsızı oradan çıkarmışsınız ama hırsız kapıda sizin evden çıkmanızı bekliyor. Yeniden eve girecek siz de hırsızı görüyorsunuz ama sesiniz çıkıp kardeşim burada ne işin var demiyorsunuz.

Olay yukarıda anlattığım olayla tıpa tıp benzer bir olay, İlkadım Belediyesinin mülkiyeti haline gelmiş arsanın arkadaki bina ile olan bağlantısı idare mahkemesi tarafından sonlandırılmış, yapılan kat karşılığı sözleşme ise Müteahhidin daha önce ilkadım(Hazine) a karşı açtığı izale-i şûyu davası sonucu bitmiş, bir de olaya Cumhuriyet savcılığı el koyup soruşturma başlatmış, siz hala daha arsayı müteahhitten alıp aylık yüzbin liraya yakın olan gelirinden istifade cihetine gitmiyorsunuz peki ne bekliyorsunuz? Yeniden Büyükşehir Belediyesi'nin imar uygulaması yapıp idare mahkemesinin iptal ettiği imar planını aynen uygulayıp arkadaki yolu kaldırıp arkadaki bina ile arsayı şuyulandıracak bir imar uygulaması yaparak arsayı Müteahhide vermenin yolunu arıyorsunuz, öyle mi? Hadi yapın da ben size delikanlı diyeyim. Bakalım o imar uygulamasına hangi meclis üyesi imza atacak ve hesabını gidip mahkemeye verecek çok merak ediyorum. Buradan yetkililere açıkça sesleniyorum adam gibi arsayı alıp çalıştırsınlar aksi halde kaybolan her günlük gelirin yetkililere kişi zimmeti çıkacağını untmasınlar. Kalın sağlıcakla