SİYASETTE  AHBAP  ÇAVUŞ  İLİŞKİSİ OLMAZ

Her şeyin bir etiği, bir ilkesi ve bir duruşu olduğu gibi siyasetin de bir etiği olmalıdır. Siyaset yapan insanlar öncelikli olarak ülkeye hizmet etmeyi hedeflemek zorundadırlar. Ardından kendi bölgelerinde yatırım yapmak, insanların sorunları ile ilgilenmek, seçildiği bölgedeki sorunlara çözüm sağlamak siyasetçinin temel görevleri arasındadır. Şayet bu dediklerimin dışında farklı işlerle uğraşan siyasetçiler varsa  onlar ilkeli siyaset yapmadıkları gibi sadece kendi etraflarındaki insanların işlerini görmekle ve bunun ötesinde bir de ceplerini doldurmanın peşinde koşmaktan başka bir şey yapamazlar. Oysa ki asıl olan ülkeye ve topluma hizmet etmektir. Bu tür siyasetçiler kısa vadede çok iş yaptıklarını zannederler ama uzun vadede yaptıklarının acısını toplum çeker. Siyaset yapan insanlar elbette kendi yakınlarındaki insanların sorunları ile de ilgilenmek durumundadırlar ancak bu tür insanların sorunları ile ilgilenmek ayrı şey, onlara devletin makam ve mevkilerini sunmak ayrı şeydir.

                Bu izahatı verme nedenim şudur;  Bugünkü yazıma başlamadan önce telefonum çaldı. Arayan arkadaş sevdiğim, güvendiğim, yaklaşık yirmi yıldır tanıdığım bir dostumdu. Anlattıkları bir hayli ilgimi çekince siz değerli  okurlarımla paylaşma gereği duydum. Konu şu,  Çevre ve Şehircilik İl Müdürü görevinden alınmış, yerine bir atama yapılmış. Ataması yapılanın kim olduğunu, dünya görüşünün ne olduğunu bilmiyorum  ancak giden müdürün dünya görüşünün mevcut iktidara uygun olmadığından alındığını biliyorum. Hatta Çevre ve Şehircilik Bakanı'nın danışmanı olan yakın bir arkadaşım da bu konuda aynı şeyi bana söylemişti. Buraya kadar olup biten benim konum olmadığı gibi beni de hiç ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren tarafı konunun bundan sonraki kısmıdır. Ortada hem önemli hem de sıkıntılı bir durum var. Sıkıntılı olma nedeni  ilke, duruş veya siyasi etiğe uymayan bir durum olmasından dolayı konuyu sizlerle paylaşma gereği duydum.

                Mevcut İl Başkanı normal şartlarda kendi haline bırakıldığında gerek meclis üyelerinde, gerekse bürokraside çok az hata yapan bir arkadaştır. Irmak Sırtı'ndaki ağabeyisi olan arkadaşımız her şeye o kadar çok müdahil oluyor ki nerede ise her gün onunla ilgili şikayet geliyor. Çarşamba ilçesi'nde ondan habersiz  kuş uçmadığı söyleniyor. Hatta geçenlerde Kaymakamlığın bayramlaşma töreninde arkadaşımız Kaymakam Bey'in yanında poz vermekten de çekinmemiş. Çarşamba'dan her gün onlarca insan arayıp büyük kayınçomdan şikayet ediyor. Son zamanlarda ise kayınçolarıma çok fazla dokunmadığımdan “ bırakın o arkadaşımız da Çarşamba'yı idare etsin” deyip geçiştiriyorumdum. Ancak son icraatı Çarşamba'yı aştığından konuyu ele almak zorunda kaldım.

                Dün telefonla arayan arkadaşım der ki; Senin büyük kayınçon Bayındırlık İl Müdürlüğü'nde boş bulunan iki İl Müdür Yardımcılığı kadrosu  için iki ayrı isim önermiş. İsimlerden birisi bizim meslektaşımız  Bilal Mollahüseyinoğlu'nun  eşi , ikinci önerdiği isim ise Atakum A.D.D. Başkanı  veya oranın yöneticisi olduğu söylenen arkadaşın eşi . İyi güzel de bunun eleştirilecek yönü nerede derseniz Bilal Mollahüseyinoğlu benim de sevdiğim bir arkadaşımdır. Mollahüseyinoğlu'nu tanıyan herkes dünya görüşünü bilir. Bu arkadaşımız Rahmetli  Hacı Davut'un yani   kayınçolarımın ve kayınpederimin  yakın dostu ve  hemşerisi olan Merhum Hacı Davut ağabeyimizin oğlu olan Bilal'in eşidir. Devlet dairesinde yapılacak olan atamalarda ahbap çavuş ilişkisi ölçü olursa o zaman herkes bir yakınını bulup istediği makama atanır. Siyaset yapan insanların bu tür atamalarda müdahil olmalarındaki ölçüleri ne olmalı derseniz bana göre öncelik liyakattir. Bunu o kurumun başına müdür olarak atana kişinin yapması gerekir. Aksi haldeo insanlarla çalışacak olan kişi, kurumun amiridir. Siyasetçiler bu tür ahbap çavuş ilişkisini göz önüne alarak bir atama yaptırmak ister iseler bu çok yanlış olur.

                Büyük kayınçomun müdür yardımcılığı için verdiği ikinci isimle ilgili müspet veya menfi en ufak bir bilgim yok. Eşiyle ilgili gelen bilgiyi yukarıda sizlerle paylaştım. Diyeceksiniz ki eşinin dünya görüşü bizi ilgilendirmez. Normalde kendisinin de dünya görüşü bizi ilgilendirmez. Bizim için önemli olan bu insanların liyakatidir ama onun da kararını siyasetçiler değil bürokratlar vermelidir. Büyük kayınçomu çok iyi tanırım ceketinin iç cebince kocaman bir zarf vardır. Zarfın içerisi vatandaşların taleplerini içeren notlarla doludur. Gittiği yerde o zarfı çıkarıp istekleri ilgili makama sunar  ve sonuç almadan da oradan çıkmaz. Bir yandan birilerine yardım edeceğim derken, küçük kayınçoma zarar verdiğinide unutmamalıdır. Samsun'da  iş yaptırmak isteyenler soluğu Irmak Sırtı'nda alıyor.Büyük kayınçom'da gelen taleplere yok diyemiyor. Unutulmaması gereken en önemli konu ise siyasette ahbap çavuş ilişkisinin asla olmaması gerektiğidir. Kalın sağlıcakla