Yönetici olmak veya yöneticilik yapmak herkesin işi olmadığı gibi okumakla veya öğrenmekle de yönetici olunmaz. Yöneticilik biraz Allah vergisi, biraz eğitim, biraz hayat tecrübesi, biraz da zekanın bir araya toplandığı kişilerin başarabileceği bir meslektir. Bu saydıklarımdan birisi eksik olduğu zaman yönetici olma şansınız yoktur. Yönetici olarak atanabilirsiniz veya bir işin başına getirilebilirsiniz ancak başarılı olma şansı olamaz. İş hayatında başarılı olmanın yolu da iyi yönetici olmaktır, iyi bir yönetici olmayan bir kimsenin de yaptığı işte başarılı olma şansı yoktur.

Dilerseniz bizzat yaptığımız işten örnek vererek konumuzu biraz detaylandıralım. Samsun'da yerel basının ilk profesyonel gazetesini çıkaran arkadaşımız başarılı bir iş adamı olmadığından çalışanların piyonu haline gelmiş, onların insafına kalınca da perişan olmuştur. O gazete bu şehrin ilk yerel gazetesi olduğundan şu anda şehrimizdeki gazetelerde çalışanların tamamına yakını o gazetede yetişmiş insanlardır, ancak gazete ekonomik sıkıntısını aşamayınca önce isminin üzerine ilave yaparak hilei şeriyye yapmak sureti ile borçlardan kurtarmaya çalışmış, ardından yeni kurduğu gazete de borç batağından kurtulamayınca gazeteyi kaşarlanmış meslektaşların eline bırakıp günü kurtarmaya çalışmaktadır.

Karakterim gereği hiç kimsenin ekonomik sıkıntıya düşmesinden mutlu olmak gibi bir düşüncem olmadığından bu arkadaşımızın durumunun beni üzdüğünü söyleyebilirim. Keşke biraz işine sahip olabilse de o kaşarlanmış üç kağıtçılardan kurtulabilseydi. Kendi işlerini batıran ve piyasada üç kuruşluk itibarı olmayan insanlara teslim edilen gazeteden ne beklenir ki? İşte bu da yönetici olmanın gereklerinden birisidir. Biz bu meslekten hiç anlamadığımız halde her şeyini öğrenip, gideri ile geliri denk olan bir gazete haline getirmiş isek bu arkadaşların şapkalarını çıkartıp düşünmeleri gerekmez mi?

Gelelim asıl konumuza bundan bir kaç ay önce bir inşaat şirketi ile ilgili yazı yazmaya başladığımızda şirketin kredi kullandığı Banka bizi arayıp konuyla ilgili detay istedi, biz bu insanların zarar görmemesi için o arkadaşlarla görüşmedik, aradan bir müdet geçince şirketin reklam müdürü elinde bir çiçekle ziyaretime gelince şirketle ilgili yapacağımız tüm yayınları iptal ettik. Bu iş bu kadar basit olmasına rağmen bazı geri zekalıların farklı formüller üretmeye çalışmalarına şaşıyorum.

Dün akşam bir arkadaşım arayıp hakkında haber yaptığımız bir yönetici yapılan haberlerden duyduğu rahatsızlıktan ötürü bizimle görüşmek istediğini ancak arkadaşın yanına gidip orada buluşacağımızı söyleyince kıçımdan güldüm. Bir insan bu kadar ahmak, bu kadar geri zekalı, bu kadar kapasitesiz nasıl olur anlamış değilim. İşin daha da enteresan tarafı bu yönetici bozuntusunun aldığı maaş nedir bilir misiniz yaklaşık 25.000Tl civarında. Bu kadar geri zekalı, bu kadar basiretsiz ve beceriksiz bir insanın böyle bir göreve getirilmesi akla ziyan bir durum.

Bu arkadaşımız daha önce bir kamu kurumunda çalışmakta iken beceriksizliği nedeniyle işine son verilmek üzere iken özelleşen bir kamu kurumuna üst düzey yönetici olarak atanmış, adam o kadar beceriksiz, o kadar yetersiz ve basiretsiz birisi ki işletme özelleşince hizmet kalitesi artacağına tam aksine hizmet çok daha kalitesiz bir hal almış. Arkadaşımız ise özel bir otelin süit odasında çok yüksek paralar ödenerek kalmaya devam ederken otelin arkadaşımızın kurumuna olan borçları da onun kaldığı odanın karşılığında ödenmiyormuş. Peki bu paralar kimin cebinden çıkıyor derseniz halkımızın cebinden çıktığından en ufak bir şüpheniz olmasın.

Gazeteciliği bir akşam yemeğine kendisini satan veya bir rakıya her türlü manevrayı yapan meslektaş müsveddelerinin yaptığı bir iş olarak gören bu yönetici müsveddesi arkadaşımız önce bulunduğu makamı terk etmeli, ardından da aklını başına alıp kendi kapasitesine uygun bir iş bulmalı, zira bu kapasite ile değil yönetici, ondan düz bir eleman dahi olmaz, bu tür adamlarla ilgili ne dersiniz diye sual edecek olursanız onlara derim ki sokayım o kafaya bi odun. Bugünlük de bu kadar yeter kalın sağlıcakla