Konumuza girmeden önce geçtiğimiz hafta beyin kanaması geçirerek yoğun bakıma alınan ve dün ebediyete intikal eden eski Ak parti Genel Başkan Yardımcısı,  Amasya Milletvekili Akif Gülle’nin kıymetli eşi ve otuzbeş yıllık arkadaşım Nizamettin Kaplanın ablasına Allahtan rahmet kederli ailesine başsağlığı diliyorum. Akif Gülle öğrencilik yıllarından itibaren Milli Görüş davasına gönül vermiş, merhum Özal’ın Vehbi Dinçerleri Milli Eğitim Bakanı yapmasıyla Milli Eğitim Bakanlığında üst düzey bürokratlık  yapmış, daha sonra Fazilet partisinden Milletvekili olmuş, Ak partinin kuruluşuyla birlikte Ak partide Genel Başkan yardımcılığı ve Milletvekilliği görevlerinde bulunmuş otuz yıllık dostumuz. Aynı şekilde Nizamettin Kaplan da merhum babası Demokrat parti kökeninden gelmiş, öğrencilik yıllarından itibaren İskenderpaşa cemaatiyle tanışmış, ardından birlikte Refah Partisinde yönetimlerde görev aldığımız, daha sonra Fazilet Partisi il Başkanlığı  yapmış, otuzbeş yıllık arkadaşım ve komşum. Malum salgın nedeniyle cenazeye iştirak edemedik, Rabbim ölen ablamıza rahmetiyle muamele eylesin, ailesine de sabrı cemil ecri cezil ihsan eylesin.

     Bu üzücü gelişmeden sonra gelelim yazı başlığındaki konumuza; Geçtiğimiz hafta Bülent Arınç’ın ulusal bir kanalda yaptığı konuşmaları dinleme gereği duymamıştım, neden duymadın derseniz ben oldum olsa Bülent Arınç’ı sevemedim de ondan. Konuşma yeteneği çok güzel ama her ne hikmetse konuşma yeteneği güzel olan insanlar çok sorunlu oluyor, Suat Kılıç da bunlardan biri, konuşurken dersiniz ki adam bir melek ama yaptıklarına bakınca durum çok farklı. Suat Kılıç, Bülent Arınç’ın yolundan giden onun sayesinde siyasette yol almış biri, siyasette görev yaptığı süre zarfında neler yaptığını bu şehirde bilmeyen yok, Canik Başarı Üniversitesine nasıl yardım topladığını hepimiz çok iyi biliyoruz, sadece o da değil, Bakanlık yaptığı dönemde Bakanlıktaki atamalarının ne kadarı FETÖ cü çıktı ona bakarak durum değerlendirmesi yapmak lazım. Ama bugünkü konumuz da bu değil, o konulara ilerleyen zamanlarda çok daha detaylı gireceğiz, şimdi Bülent Arınç’ın yaptığı açıklamalara gelelim. 

   Adam adeta bu toplumun sinir uçlarını yokluyor, geçmişte Fethullah Gülenle ilgili yaptığı konuşmaları çok iyi biliyoruz, şimdi de kalkmış Selahattin Demirtaş’ın kitabından bahsediyor. Önce kendisi Selahattin Demirtaş’ın hangi kutsal kitaba inandığını, hangi Dine mensup  olduğunu söylesin de ondan sonra yazdığı kitabı konuşsun. Allaha, Kurana ve ahiret gününe iman eden, hiç kimse haksız yere bir cana kıyılmasına razı olamaz, 12,13 yaşlarında kız erkek çocuğu ayırt edilmeksizin dağa çıkarılmasına rıza gösteremez, kız çocuklarının ırzına geçilmesine rıza gösteremez, Devlete karşı yapılan boykotlara direnen esnafın öldürülmelerine rıza gösteremez, Devlete destek veren Kürt köylerinin yakılıp yıkılmasına rıza gösteremez, bu saydıkların uzayıp gider. Demirtaş PKK’nın yaptığı bu zulümlerden hangisini kınamış veya karşısında olmuş da Bülent Arınç Demirtaş’ın tutukluluğunun sona ermesini istiyor.

   Normalde ben ulusal konulara pek girmem ama Arınç öyle canımı sıktı ki yazmadan yapamadım, insan bu kadar basiretsiz nasıl olabilir anlamış değilim. Ben bu konuda Ak parti yöneticileri veya mensupları gibi Reis yaparsa vardır bir bildiği mantığına inanan biri olmadığımı da buradan açık ve net ifade etmek isterim. FETÖ Dersanelerinde öğrenci olanından tutun da  kantin çalışanına kadar herkes bedel öderken Bülent Arınç ve Suat Kılıç gibi geçmişte ne yaptıkları ortada olan insanlara adeta ödül verilircesine taltif edilmelerine asla ve kata razı olmadığımı buradan açık ve net ifade etmek isterim. Bir adam davasına, liderine, ülkesine yanlış yapmışsa gereği yapılmalı, yok şunun bir bildiği vardır, bunun bir bildiği vardır mazeretlerine sığınmak bana göre fevkalade yanlıştır, bu toplum da sonuna kadar bunların farkındadır, sandık önüne geldiğinde gereğini yapacağından en ufak şüpheniz olmasın.

     Tarım Bakanını fındık fiyatları ve rekolte konusunda azıcık eleştiren Ordu Milletvekili Cumhur ittifakına aykırı hareket etti diye anında MHP den ihraç eden veya ettiren irade sıra Bülent Arınç’a gelince farklı davranıyorsa ortada bir sorun var demektir. Toplum bu konularda çok hassastır, adaletin eşit dağıtılması konusunda köydeki çiftçi Mehmet ağadan tutun da Üniversitedeki profuna kadar herkesin çok hassas olduğunu unutmayalım. Adalet herkese lazım ve eşit olarak uygulanmalıdır aksi halde kim olursanız olun inandırıcılığınız kalmaz. Sözlemime son verirken bir an önce Bülent Arınç’ın konuştuklarının gereğinin yaşılmasını toplum olarak hep beraber beklediğimizi belirtmek isterim. Umarım herkes üzerine düşeni yapar aksi halde PKK ile iş tutan partilere kimse söz edemez haberleri ola. Kalın sağlıcakla