Yazılarıma gelen yorumlar üzerine

Hayatımda çalışmaktan,  mücadele etmekten, bilmediklerimi öğrenmekten hiç bıkmadım ve de yorulmadım. Ancak yetişemediğim, kapasitemi aşan olayları zamana bırakıp zamanı geldiğinde gereğini yapma mecburiyetinde olduğumu bilmenizi isterim.

Takdir edersiniz ki hiç bilmediğim, anlamadığım, içerisinde teknik konulardan tutun da, ekonomik yapısı, tirajı, matbaası, dağıtımı, reklamı, halkla ilişkileri başlı başına problem olan gazetecilik mesleğine girişimin altıncı ayında bu saydığım problemlerin hemen hemen tamamını hallederek siz değerli okuyucularımıza kaliteli bir gazete sunmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Bu saydığım sıkıntıları aşmamda en büyük desteği ailemden, başta yurt dışında yapmakta olduğu doktorasını yarıda keserek sıkıntılı günlerimde beni yalnız bırakmayan oğlumdan gördüğümü söylersem hiç de abartmış olmam.

Dün sabah eşimle birlikte kahvaltı ederken, sabaha karşı matbaadan dönen oğlum gazeteyi de beraberinde getirmiş. Eşim, kahvaltıdan önce gazeteyi okuyunca bana dönerek  "Allah"a  hamd olsun gazete kurulduğu günden beri ilk kez bu akşam yatağımda rahat uyuyacağım" deyince; neden diye sorduğumda, "Bizim hak etmediğimiz halde neler çektiğimizi toplumun bilmesini ve iki yüzlü insanları toplumun tanımasını istiyordum, bu gazeteyi kurduğumuzdan beri yaşadığımız tüm sıkıntılar bu yazıyı okuduğumda sırtımdan düşmüş gibi hafifledim" dedi.

Gazeteye geldiğimde yazılara  gelen yorumları incelediğimde sanki evdeki  eşimle  anlaşmış gibi nerede ise, mota mot aynı yorumlar gelmişti.

Bu yorumlara iş yoğunluğum nedeniyle bakamamıştım. Yazılan tüm yorumlara teşekkür ediyorum. Bu kadar samimi, içten olmalarının da beni hayli etkilediğini ifade etmek istiyorum.

Yorumlardan birinde değerli okurum, bu yazdıklarımı belediyede iken neden yazmadığımı, görevde bulunduğum süre içerisinde yazdıklarımla ilgili ne yaptığımı, hatta bu malı götürenlar arasında akrabam olup olmadığını soruyor. Ben kendisine, ismini vermese bile, böyle bir soru sorma cesaretini gösterdiği için, canıgönülden teşekkür ediyorum.

Aslında bir ara, hayatımı tüm detayları ile yazıp siz değerli okurlarla paylaşmak istiyorum. Doğduğum günden bugüne kadar yaptığım işler; siyasetten ticarete, bürökrasiden, mal varlığıma, hatta neden gazete kurma ihtiyacı duyduğuma kadar tüm ayrıntıları ile bu konuları da sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ancak birileri kalkar da gazete kurdu kendini anlatmak için, der diye endişe ettiğimden bugüne kadar yazmadım. Sizlerden gelecek talepler doğrultusunda bu konuda ne yapacağıma karar vereceğim. Şu kadarını bilmenizi isterim ki, geçen yıl geçirmiş olduğumuz malum meşhur operasyonda bindiğim arabadan oturduğum eve, bankadaki hesaplarımdanyazlığıma, yaptığım ticaretten giydiğim atlete kadar her şeyin hesabını vermiş olduğumu; sadece kendimin değil, ailemin de hesabını vermenin onuru ile yaşadığımı bilmenizi isterim.

Birileri gibi her ayın belli günlerini yurt dışında geçirmediğimden yurt dışı bağlantılarım da yok. Bırakın bağlantıyı, 1996 yılında mukaddes topraklara görevimi ifa etmeye gittikten sonra yurt dışı nedir bilmem.

Meclis üyesi arkadaşlarım, belediye tarafından yurt dışı gezilere götürülürken dedikodu olur diye gitmedim. Bu kadar hassas  davranmama rağmen yaşadıklarım hayli ilginç değil mi? 

Belediyede görev yaptığım dönemde neler yapıp neler yapmadığımı, başladığım günden ayrıldığım güne kadar olan detayları yeri ve zamanı geldikçe açıklayacağım. Hepsini birden açıklarsam, bir günlük gazetenin tamamını bana ayırmaları gerekir. Buna ne benim ne de siz değerli okurlarımın gönlü razı gelir. Ama isterseniz "belediye günlüğüm ve kral hazretleri" diye gazeteye bir ek çıkartırız!.. Ne dersiniz? Olur mu olur!..
Hoşça kalın.     

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR