Yerel seçimde CHP’den sonra en çok oylarını artıran parti Yeniden Refah Partisi oldu. Bunun nedenini tespit ettikten sonra gelinen noktada yaşananlara bakmak lazım. Seçmen iki nedenle AK Parti’ye oy vermedi. Bunlardan biri ekonomik sıkıntılar, diğeri ise yanlış aday tespitleridir. Özellikle emeklilerin geçim standardının altındaki maaşları AK Parti’ye büyük zarar verdi. Maliye Bakanı ekonomiyi disiplin altına almak adına emeklilerin maaşlarının artmaması yönünde diretti ama emekli bunu affetmedi. Bu olumsuzluğa bir de aday tespitlerinde yapılan hatalar eklenince AK Parti beklemedik bir seçim sonucu aldı. Aday tespitlerinde en büyük hatayı Vezir Hazretleri yaptı. Yaptırdığı manipüle edilmiş anketlerden tutun da kendisine yakın kim varsa değerlendirmek adına elindeki yetkiyi hoyratça kullandı. Şimdi hiç utanmadan kalkıp istifa etmem istenmedi demesi kişilik yapısının gereği olsa gerek. İstifasının istenmesine gerek mi var? Adam gibi çıkıp ben hata yaptım, bedelini ödemek de bana düşer deyip istifa etmesi gerekirken yok istifam istenmedi, yok görevimin başındayım gibi saçma sapan beyanatlar vermesi toplum nezdindeki itibarını bitirdi.

Birkaç örnek vermek gerekirse; Yozgat’ta seçimi kazanan Yeniden Refah Partisi’nden seçilen Dr. Kazım Aslan 2014 yılında AK Parti’den Yozgat Belediye Başkanı seçilmiş bir arkadaş. Vezir Hazretlerine ulaşıp durumunu anlatabilmek için o kadar mücadele etmiş ki anlatamam. Sonunda Yeniden Refah’tan aday olup seçilmiş. Şanlıurfa’dan seçilen başkan da aynı şekilde eski başkanın aday yapılmaması için o kadar uğraş vermiş ki anlatamam. Sonunda bakmış olmuyor kendisi aday olup seçimi de kazanmış. Samsun’da durum farklı mı derseniz; seçilen üç başkandan ikisi AK Parti aday adayıydı, Vezir Hazretleri aday yapmadı. Kavakta da İbrahim Sarıcaoğlu’nu aday yapan yine Vezir Hazretleriydi, sonucunda da üç ilçeyi de AK Parti kaybetti. Burada şunun altını çizmek gerekir; kazanan Refah Partisi mi? Yoksa aday yapılmayıp seçilen adaylar mı? Burası çok önemli. Bana göre kazanan adaylardır. AK Parti’den kaçan veya kızan seçmen kendisine en yakın Yeniden Refah Partisi’ni bulunca ona oy verdi.

Büyükşehir seçiminde AK Parti Adayı Halit Doğan, halkın teveccühünü kazanan aday olunca seçimi de aldı. Adem Güney, Yeniden Refah Partisi’nden çok daha az oy aldı. Yeniden Refah Partisi il genelinde veya belediye meclislerinde 130 bin oy alırken Adem Güney tam 30 bin eksik oy alarak 100 bin oyda kalmıştır. Gelelim yazı başlığımızdaki konuya. Adem Güney’in olduğu yerde ondan başkası iş yapamaz. Refah Partisi’nde il başkanlığı yaptı öyle oldu, AK Parti’de il başkanlığı yaptı öyle oldu, şimdi de Yeniden Refah Partisi’nde aynı işleri yapıyor. Mevcut il başkanı kamuoyunda yıpranmamış bir isim, kendisini hiç tanımam ama yanlış işini de hiç duymadım. Seçim dönemini de başarılı bir biçimde tamamladı. Şimdi bu arkadaşın görevinden ayrılıp Adem Güney’in il başkanı olmasının ne mantığı var anlamış değilim. Adem Güney seçimde başarılı olamadı ki. Partisinin aldığı oydan çok daha az oy aldı, sanki seçimi kazanmış gibi havalara girip başarılıyım, şimdi il başkanı olmalıyım havalarına girdiyse çok yanlış bir iş. Kendisinin il başkanlığına talip değilim yönünde bir ifadesi olduğunu duydum ama demişse dahi siyaseten demiştir, istemem ama yan cebime koyun demektir.

Yeniden Refah Partisi, 31 Mart seçimlerinde beklemediği bir başarı elde etmişti, bazı yerlerde iptal edilen seçimler 2 Haziran’da tekrarlandı, o seçimde oyları yarı yarıya düştü. Bu da şu demektir, vatandaş AK Parti’ye uyarı verdi: ‘Anlarsa tekrar dönüş yaparım, yok anlamazsa yoluma devam ederim.’ Yeniden Refah Partisi, çok akıllı hareket etmez ise elindeki başkanların çoğunu kaybeder. Adem Güney gibi siyasetçilerden uzak durmayıp teşkilatlarında tutarsa kaybeder. Adem Güney’i bu şehirde en iyi tanıyanlardan birisiyim, onun olduğu yerde huzur olmaz. Arka plan siyasetçisidir, ben hayırlı bir işine rast gelmedim, gelen varsa çıksın söylesin. Allah, ondan bu şehri de partisini de korusun. Yeniden Refah’lı arkadaşlara tavsiyem; önce Adem Güney’i iyi bir tanısınlar, ondan sonra ne yapacaklarına karar versinler. İsterlerse onu genel başkan yapsınlar umurumda değil ama hakikatleri konuşmak adına bildiklerimi söylüyorum. Sanırım matlup hasıl oldu, kalın sağlıcakla.