NE OLACAK ŞİMDİ?
               Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir derler ya, seçim işinin de öyle olacağı belliydi. Belliydi de bundan sonra ne olacak derseniz, bu konuda o kadar çok konuşan var ki anlatamam… Ulusal anlamda ne olacağı konusuna girmeye gerek görmüyorum. Samsun’da olması gerekenler konusuna gelince o konuda söylemek istediklerim var. Bugün bu konuyu değerlendirmek istiyorum. Konuya girmeden önce şunu da belirtmek isterim ki 12 Eylül’de yapılacak olan AK Parti olağan büyük kongresinde yeni seçilecek MKYK’nın yeni oluşacak listelerle ilgili ciddi bir ipucu vereceğini de söylemekte yarar var. Zira daha önce başka partilerden AK Parti’ye geçen Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylun’un şimdi yeni yönetimde olmayacakları yönünde duyumlar gelmekte. Özellikle Süleyman Soylu ile ilgili parti tabanında çok büyük sıkıntı olduğu, teşkilatlardan bu yönde çok şikayetler olduğu bunu da AK Parti Genel Merkezi’nin bildiği söyleniyor. Bu söylemlerin ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğu önümüzdeki günlerde yapılacak olan AK Parti Büyük Kongresi’nde ortaya çıkacağı kanaatindeyim.
        AK Parti Büyük kongresinde oluşacak yeni yönetimin, yeni listelerde etkili olacağı kanaatindeyim. Mevcut yönetimin büyük bir kısmının değişmesi halinde milletvekili listelerinde de değişiklik olabilir. Özellikle güneydoğudaki listelerin tamamına yakını değişir. Hatta diğer illerde de ciddi değişikliklere gidilebilir. Örneğin Samsun’da asgari iki, azami dört vekil değişebilir. Eski vekillerden birisi yeniden listeye girebilir. Çağatay Kılıç vekillik noktasında sıkıntı çekmez. Ancak büyükşehirlere kaydırılması için yoğun bir çalışma olduğu bilgileri geliyor.
    Birinci sıra kesin. Vezir Hazretleri’nden kurtulabilmek için Çağatay Kılıç'ı İstanbul’a kaydırıp, Vezir Hazretleri’ni liste başı yapma çalışmaları yapıldığı yönünde bilgiler geliyor. Hatta Vezir Hazretleri’nin de söylemlerinde “Biz bir şey yapmıyoruz, AK Parti iktidarı veriyor biz de yapıyoruz” şeklinde konuşmalar yapmasının altında yatan nedenin bu olduğu söyleniyor. Bu konuda şahsi kanaatim AK Parti Genel Merkezi’nin bu olaya çok sıcak bakmayacağı yönündedir ama siyaset bu belki de bakar. Önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.
    Gelelim listenin ikinci sırasındaki eski arkadaşım Ahmet Demircan Bey’e… Ahmet Bey’in siyasette bir özgül ağırlığı var, bilgi birikimi de var ancak daha önceki yazılarımda da söylediğim gibi Ahmet Bey taban siyasetini bilmediği için parti teşkilatları ve halk  tarafından tasvip edilmediği kanaatindeyim. Bu kanaate nereden vardın derseniz, bizim yorum sahifelerimiz halkın nabzını çok iyi ölçer. Ayrıca bizim de kendimize göre, belli başlı, toplumun nabzını ölçme kriterlerimiz var. Benim yaptığım ölçümler bu noktada Ahmet Bey’e çok şans tanımıyor.
      Üçüncü sıradaki Kayınçoma gelince, Kayınçom vekiller içerisinde siyaseti en iyi bilen, para harcama noktasında cömert davranan, sahada olmayı, yazılı ve görsel basını çok güzel kullanmasını bilen bir siyasetçidir. Ancak şunu açık ve net söylemek isterim ki her şeye rağmen ciddi bir kamuoyu tepkisi olduğunu gözlemlemekteyim. Bunun bir kaç nedeni var. Birincisi teşkilatta bulunduğu dönemdeki tavırları, ikincisi ise insanlarla münasebetindeki aksaklıkları, bir başka nedeni ise ekonomik durumundan ötürü aldığı tepkidir. Mevcut vekiller içersinde listede olması konusunda en şanslısı kayınçom gözükse de 12 Eylül tarihinde yapılacak kongrede yeni seçilecek yönetim çok önemli. Kayınçoma yakın simler MKYK da yer alamaz iseler O’nun da sıkıntısı olabilir.
     Listenin dördüncü sırasındaki Çiğdem Hanım’a gelince; daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi insan olarak çok düzgün bir insan, ancak Samsun’da siyasi geçmişi olmaması O’nun için ciddi bir sıkıntı olduğundan, başka bir şehre kaydırılabilir diye düşünmekteyim. Yerine kim gelir bilemiyorum ama listede mutlaka bir bayanın olacağını düşünüyorum. Umarım çok büyük sıkıntı olmadan bu konu da çözülür. Listenin beşinci sırasındaki Hasan Basri Kurt’a gelince; bu arkadaşımızla ilgili düşüncelerimi daha önce yazmıştım. Kanaatimce bu milletvekili listesinde olmaması gereken tek isim Hasan Basri Kurt ismidir. Zira bu arkadaşımızın o listeye girmesinin tek nedeni Bilal Erdoğan'a olan yakınlığı ve bir genel başkan yardımcısını tanımasıdır. Ama Kavak'ta AK Parti'nin aldığı oy ortada. Partisine yüzde onbeş oy kaybettirmiş bir siyasetçiyi yerinde tutmak ne kadar mantıklı siz takdir edin. Listede olması gereken Kamuran Özden umarım bu seçimde seçilir de verdiği emeklerin karşılığını alır. Zira 7 Haziran’da Kamuran Bey çalıştı, ilçesinde iyi oy aldı ama seçilemedi. Hasan Basri Kurt ise ilçesinde büyük oy kaybına neden olmasına rağmen seçilmiş ise burada bir haksızlık olmuş demektir. Umarım bu haksızlık yakın zamanda düzeltilir diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla